Doların, Euronun geçtiğimiz haftalarda hızla yükselişinin, rekor üzerine rekor kırışının iğneden ipliğe her şeye zam getirdiği hepimizin malumu.
     Dar bütçeler, asgari ücretliler, hele de emekli maaşlarıyla yaşamlarını devam ettirenler için bu zamlar gerçekten de çok acı reçete koydu önümüze.
     Can savunucuların sokak hayvancıklarına aldıkları mamalar ise inanılmaz zamlandı. Torbasında %50ye varan fiyat artışları karşısında hep birlikte kara kara düşünmeye başladık. “Ne olacak önümüz kışında onların ve bizlerin halleri” diye. Sadece mamaya zam gelmedi, özellikle kırsal besleme yapan can severler için pay tabir edilen sakatat, tavuk parçaları da ciddi rakamlara ulaştı.
     Lafın özü, bir canlının yaşaması için en temel ihtiyacı olan yeme içme kalemi sokak canlarımız için neredeyse ulaşılmaz hale geldi. Elbette gönüllüler olarak hep yaptığımız gibi, formüller üretip, çareler bulup dünyaya istemsiz gelmenin dışında hiçbir suçları olmayan canlarımızı beslemeye devam edeceğiz, bunun aksini düşünmek bile yaradana isyandır, baş kaldırmaktır, içimizdeki vicdanımızın sesini kısmak, kısacası insanlığımıza ters düşmektir. İşte bu aşamada gönül ister ki biz gönüllülerin yükünü azaltmak adına ilgili bazı kurumlarca, yerel yönetimlerce destek verilsin, aynı pandemi döneminde olduğu gibi..
     Bekliyoruz, umuyoruz, ve diyoruz ki, umut varsa yaşam da vardır.
*****     *****     *****
Site, Apartman Yöneticileri Sözüm Size..
      “Ya bu dünyada hayvan olmamalı, ya da tüm dünya hayvan sevmeli” 
İsmi bende kalsın; ileri yaşta, kurumsal tecrübesi olan, kelimenin tam anlamıyla hanımefendi bir can sever aradı birkaç gün önce. Oturduğu apartmanın arka bahçesinde yıllardır büyük bir özveriyle bakıp kolladığı kedilerle ilgili şikayet gelmiş bu hanımefendiye. Aldırırız, attırırız filan kabilinden, rahatsızlık edici söylemlerle uyarı almış.
     “O kediciklerin var mı bir zararı? Hele de önümüz kışken bu nasıl bir vicdansızlıktır” diye sordum. Gün boyunca sürekli ilgilendiğini, hayvancıkların bitişik apartmanların bahçeleri arasında gezdiklerini, sadece yemek ve sularını verdiğini, temizlikleriyle de ilgili hiçbir sorun çıkmadığını anlattılar.
Sonuçta o hanımefendiye destek olmak, takdir etmek yerine böyle kösteklemek, onu üzmek ne vicdana sığar ne de yasal bir desteği olur. 
     Sokak canlarına bakmak, yemek ve su vermek, sığınacakları alanlar oluşturmak, vicdani ve yasal haktır. Lütfen artık bunu öğrenin, destek olmasanız bile engellemeyin. İnsanlığın gereğini yapanlara gölge etmeyin.