Bir şarkı düşünün ki aşırmaktan söz etsin! Türkçe de “Aşırmak” argo bir deyimdir.
Hırsızlık anlamında kullanılır. Şimdi size acem aşıran makamından çok sevdiğim
şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim: “N’ideyim bilmem elinden senin, bilmem
n’ideyim. Kime halim diyeyim, kime feryâd edeyim” Bu bestenin tamamında şair:
“Derdimi kime anlatayım, kime feryat edeyim? Kendimi kimlerin nazarında rezil
edeyim, şikayetlerimi kime yönelteyim? Kalbimin derinliklerindeki bu ateş kimin
içindir, bunu kime bildireyim? Sevgili, gülerek gel ki ben de güleyim”
Evet gülmeyi unuttuk! Şarkıda ki gibi çalan sevgili çalınanda bizim gönlümüz olsa
sorun değil. Biz pahalı olan ve alamadığı gıdalara feryat ediyor ve bu pahalıya çare
bulun diyoruz. Yapacak bir şey yok! Hepimiz feryat ediyoruz. Biz emekliler yapılan
%43 maaş zammına karşılık piyasa bir ay içinde %40-50 zam yaptılar. Hafta da bir
fiyatlarda düzenleme var. Zam yoook düzenleme var. İnsanlar bir yanda pahalılık bir
yanda kovitle mücadele etmekten şaşkına döndü. Etrafımdaki insanların çoğu tekrar
kovit oldu. Kentimiz de kovit vakaları çok arttı. Daha önce aşı olanlar da tekrar kovit
oluyor ve kötü hastalanıyorlar.
Bir taraftan pahalılık, bir taraftan kovitin tekrar misli misli çoğalması morallerimizi
bozsa da biz ümidimizi hiç bir zaman kaybetmedik. Bu dünyada ölümden başka
çözülemeyecek bir dert yoktur. Önemli olan yapılan hatalardan ders çıkarıp doğruya
yakın olan kararlara imza atmamız gerekir. Biz Türklerin en büyük özelliği ise elele
vererek her sorunu aşabilmemizdir. Onun için bizlerin birlik içinde yaşamamız
istenmez. Ama hiç merak etmeyin ülke olarak el birliği ile bu sorunları da aşar, bu
dertten de kurtuluruz.