ABD NATO’da paradigma değişimi ile
Avrupa’yı derin bir bunalım sürecine sürüklüyor.
Ukrayna Savaşı ve Rusya baskısı AB’de siyasi birlikteliği bozuyor.
AB ortak karar alma sürecinde eskisi kadar başarılı değil.
Macaristan ve Slovakya gibi eski Doğu Bloku ülkeleri ahengi bozuyor.
Latin Amerika’da yaşanan gelişmeler küresel denklemde
yeni değişimlerin habercisi;
Çin Peru’da kurduğu yeni Chancay Limanı ile
ABD ile küresel rekabette yeni bir sayfa açıyor.

Süveyş Kanalının açılması ile İngiltere’nin,
Panama Kanalının açılması ile ABD’’nin yakaladığı ivmeyi
şimdi de Çin’in Chancay Limanı ile yakalayabileceği belirtiliyor.
%Pasifik ticareti yeniden şekilleniyor.
Chancay limanı, Cibuti’de kurduğu deniz aşırı askeri üs
ve Akdeniz’de Pire Limanı ile Çin’in başlattığı emperyal yaklaşım
ABD’nin küresel hegemonya anlayışını yıpratıyor.
Çin’in Arjantin ve Brezilya ile geliştirdiği dinamikler belirleyici görünüyor.

ABD 2.Monroe Doktrini ile yeniden Latin Amerika’da baskı oluşturuyor,
Venezuela'da yönetim değişimi istiyor.
Çin’in ekonomik, Rusya’nın askeri desteği ile işbaşında bulunan
Venezuela lideri Maduro’yu zor günler bekliyor;
ancak ABD Latin Amerika’da “potansiyel bir askeri mücadele ile
Venezuela’yı yeniden ABD’nin etki alanına sokmayı başarsa bile,
Washington’dan uzaklaşan hükümetler için
Çin’in katılımını cazip kılan yapısal koşulları değiştirmeyecek”
değerlendirmesi görülüyor.

Asya Pasifik’te Çin’in yükselişi Japonya ve Güney Kore’de
kaygı ile karşılanıyor.
Emperyal geleneğin köklü izlerini taşıyan,
bir dönem Mançurya’yı işgalden kaçınmayan,
dünyanın 3.büyük ekonomisi Japonya
Tayvan konusunda Çin’i uyarır.
Japonya Başbakanı Sanae’nin açıklamaları
Tayvan konusunda gerilimi artırıyor.
“Başbakan Sanae Çin’in Tayvan’a askeri müdahalesi halinde
bunu kendi varlıklarını tehdit eden bir durum olarak
değerlendireceklerini açıklıyor”
Japonya askeri güç kullanma mesajı veriyor.
Asya Pasifik’te sular yeniden ısınıyor.

ABD Asya Pasifik’e yönelirken AB Ukrayna konusunda zorlanıyor.
AB Komisyonu Başkanı Leyen ve Almanya Şansölyesi Merz’in
dondurulmuş Rus varlıklarını Ukrayna’ya
kredi olarak kullandırma girişimi başarısız oluyor.
Merz AB’de prestij kaybediyor.
Almanya’nın AB liderliği büyük ölçüde yara alıyor.
Rus baskısı sonucunda Belçika Başbakanı De Wever’in direnişi
AB’ye geri adım attırıyor.
De Wever “Dünya’da bedava para yok.
Hiçbir zamanda olmadı” ifadesiyle süreci özetliyor.
AB kendi kaynaklarını zorlayarak Ukrayna’ya
90 milyon Euro kredi açmak zorunda kalıyor.

Çin’in yükselişi ile otomotiv sanayinde türbülansa giren
savunma harcamalarını artıran AB’yi
sosyal devlet politikasında zor günler bekliyor.
Başkan Trump’ın desteğiyle
radikal sağ partilerin yükseliş trendinde olduğu belirtiliyor.
İhracatının büyük bir bölümünü AB’ye gerçekleştiren Türkiye’yi
gelişmeler yakından ilgilendiriyor.
Karadeniz de gemiler batırılıyor,
İHA’lar düşürülüyor gerilim yükseliyor.
Türkiye’nin Kuzeyi ve Güneyi yeni gelişmelere açık görünüyor.