Son yerel seçim öncesi nabız yokluyorduk. AKP'li olduğunu bildiğimiz muhafazakar bir akrabamıza 'Yerel seçimde kime oy vereceksiniz?'diye sormuştuk. 'Tabi ki Yılmaz Hoca' demişdi. Arkasından eklemişdi; 'Adam Eskişehir'i Avrupa kenti yaptı...'

.............

Hani derler ya, 'bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü? Ortalıkta seçim yok, bu yazı nereden çıktı? Evet, seçimlere daha 3 yıl var ama şimdiden bunun kavgası yapılıyor. Hani hayırsız evlatların baba ölmeden mirasını paylaşmak istediği gibi, 'Yılmaz Büyükerşen aday olmazsza, yerine yok Ahmet olmalı, yok Kazım oturmalı' tartışması yapılıyor...

.........

Aslında bunları tartışmanın hiç anlamı yok. Zira son yapılan yerel ve genel seçim sonuçları bunun cevabını veriyor. Yerel seçimlerde Yılmaz Büyükerşen 237 bin AK Parti adayı 204 bin oy almış. Yani Yılmaz Hoca 33 bin fark atmış...

............

Genel seçimlerde ise AK Parti 232 bin oy alırken, CHP'nin oyu 208 bin de kalmış. Yani bu seçimde de AK Parti 24 bin oy farkı yapmış. Demek ki Yılmaz Hoca 24 bin oy farkını kapattığı gibi 33 bin fark yaparken, toplam da 57 bin fazla oy almış...

...........

Diyelim ki, Büyükşehir'e Ahmet Ataç aday oldu. Bu kadar kişisel oyu var mı? Yada Büyükşehir adayı olarak karşımıza Kazım Kurt çıktı. O da kişisel olarak bu kadar oy alır mı? İki sorunun da cevabı hayır...

...........

O zaman ortaya şu gerçek çıkıyor. Yılmaz Büyükerşen aday olmazsa, kim aday olursa olsun, Büyükşehir AKP'nin olur... Gerisi hikaye...