Yaratılanı sev. Yaratandan ötürü 
Bu sözün arkasında yatan anlamı bilmek gerek.
Yaradanın yarattığı her şeye; hoşgörüyle, sevgiyle bak deniyor.
Ama kimse yaratılanı sevmiyor, sevemiyor nedense! 
Sevmediği yetmiyor.
Yaratılanı, yargılıyor.
Tanrılık taslıyor.
Oysa; “yargılama, yargılanırsın” sözü kimsenin umurunda değil.
 
Herkes kendi kurduğu dünyada yaşıyor.
Onun dünyası onun gibi olanlarla çevrili.
Onların dünyalarında yoksullara yer yok! 
Bir şeye ihtiyacı olup da o varlıklı kapıyı çalanın aldığı yanıt belli! 
Allah versin. 

A be salak!
O yoksula elbette Allah yardım edecek.
Nasıl mı?
Birini görevlendirecek.
Sende biraz akıl olsa, geleni senin kapına göndereni bileceksin. 
Ama nerede sende o akıl! 
Yaradanı sevmeyen gönül, susuz kalmış bir vahadan farksızdır. 
O gönle rahmet yağmaz. 
Yağsa da, toprak tutmaz. 
Atalarımız boşuna mı demiş?
Sevgiyle yapılan aş, yapana da yiyene de şifa verir. 
Şafi olan Tanrı, şifasını kalbinde sevgi olan ve o sevgisini paylaşanlara verirmiş. 
Sen hiç bişeyini paylaşmadan, sevgiden bi haberken nasıl şifa beklersin.