Dünya su gününün ana teması "Suyun değeri" olarak belirlendi.
Küresel ısınma ile birlikte su kaynaklarımızın tükendiğine, kontrolsüz sanayileşme, yanlış su politikaları, plansız kentleşme, nüfus artışı ve kirliliğe dikkat çekiliyor.
Dünya'daki suyun sadece yüzde 2,5'u tatlı su.
Bir kaç yıl sonra temiz suya ulaşmakta zorlanabiliriz. Su kaynaklarını ve suyumuzu korumak zorundayız.
****
Bizim çocukluğumuzda, plastik su bidonları ve pet şişeler yoktu.
İçme suyunu yine sakalar satıyordu ama; kapımızın önüne at arabalarındaki büyük variller ile gelirdi.
Testisini kapan su almaya koşardı.
Testi deyip geçmeyin.
Suyu sağlıklı ve temiz tutardı.
En sıcak günlerde bile testiden doldurulan su, soğukluğunu korurdu.
Bir testi su 10 kuruştu.
****
Suyun değerini bilirdik.
Kalabak suyunun değeri ayrıydı.
Çeşme suyunun ayrı.
Her mahallede çeşmeler vardı.
Hatta tulumbalar.
Evlerinde suyu olmayanlar, mahalledeki çeşmesinden alırdı suyu.
Bir bardak suyun karşılığı; teşekkürdü.
Su para değildi.
Aradan yıllar geçti.
Su para oldu.
Çocukken testiyi elimize alır, pek çocuk gibi mahalle pazarında su satardık.
Bardağı 5 kuruştu.
****
İçme suyu damacana ile satılıyor.
Ya da pet şişelerle.
Az para değil.
Pet şişe sular, bir biri ile fiyat yarışı yapıyor.


KISITLAMA GÜNLERİ... 
Kentte salgında artış yüzde 300'leri bulunca İl Hıfzıssıhha Kurulu düğmeye basmak zorunda kaldı.
Keşke; ellerini biraz daha çabuk tutsalar ve artışın ilk günlerinde bu radikal kararları alabilselerdi.
Kısıtlamaları daha önce başyatsalardı.
Belki; hastalık bu kadar yayılmazdı.
****
Kurul kısıtlamaları yazılı bir açıklama ile duyurdu.
Dikkat çeken, insanların kalabalıktan kaçıp nefes alabileceği Dedekorkut ve Kanlıkavak parklarına getirilen kısıtlama.
8 metreye bir kişi, gruplar arasında 3 metre mesafe konulacak.
Bu Porsuk çayı kıyısı içinde geçerli.
Ama; kurul bir yanlışın içine düşmüş, Porsuk Çayı'ndan Porsuk Nehri olarak söz ediliyor.
****
Dere en küçük akarsu türüdür ve genellikle vadi içinde olurlar.
Çay, dereden sonra gelen ve biraz daha büyük olan akan suya denir.
Irmak ise dere ve çaydan büyük akarsudur, diğer adı nehirdir.
Nehirler, denizlere ve göllere dökülürler.
Porsuk Çayı ne denize ne de göle dökülür.
Muratdağından doğar, Eskişehir'i geçer, Sakarya Nehrine dökülür.