Bütün ülkede olduğu gibi, Sakarat Dağları’ın eteklerindeki bizim köyde de bayram sevinci bir değişik olurdu…Hemen hemen hiçbir sosyal etkinliği olmayan köylerde; düğünlerin, derneklerin, toyların ve törenler ayrı bir öneme sahipti; günlük yaşamın inanılmaz rutinine renk kattıkları için de heyacanla beklenirdi.
Sadece dini bayramların heyecanı değildi köyümüzde olan… Kackar Dağları’nın eteklerinden gelen “Marioba Geleneği” de bayram gibiydi. Her yılın bir yaz gününde herkes iki günlüğüne Yaylacık Dağları’nın zirvesine yakın obamızda toplanırdı. Evi olanlar, olmayanları konuk ederdi.
Keteler, gevrekler ve adını imansız taktığımız yağı iyice alınmış sütten yapılan peynirlerin taze tereyağında eritilmesine herkes ekmeğini banardı.
Gürgen ormanlarının derinliklerinde, zararlı olmayan binbir çeşit mantarlar mısır ekmeğinin pişirildiği pilekilerde, patatesle yahniye benzer yemeğe dönüşürse keyfimize doyum olmazdı.
Bir de bayram gününe denk gelirse Marioba, asırlık gürgen ağaçlarının dallarına asılan iplerde sallanan genç kızların ve erkeklerin yanık türküleri, göz süzmeleri, bir yuva kurmak için kur yapmaları ayrı bir canlılık, çeşitlilik, renklilik ve zenginlik katardı yaşama…
Köyün tek piyasa ürünü olan tütün üretmenin işkencesinden iki gün kurtulan genç kızların ve oğlanların yayladan dönüşü bir hüzne dönerdi… Güneş görmeyen kızların saz gibi sararmış yüzleri bir hastalık işareti değilse de tütün yetiştirilmesinin, kırmanın, dizmenin, kurutmanın, demetlemenin, denk yapmanın eziyetlerinin aynalara yansımasıydı.
Sırtımıza geçirilen yeni bir elbise, salına salına gezme vesilesi olduğu o yoksulluk günlerde…
Bugünün gençleri için bizim geleneksel bayram ihtilacımızla hiç ilgileri yok… Aileleri toprağa iman edercesine bağlı, var olmak için her gününü sonuna kadar kullanmak zorunda olan köylülük işi yapmıyor. Önemli bir çoğunluğu bayram tatillerini ya deniz kıyısındaki bir yerde ya da dağların tepelerinde geçiriyor. Onlar için günlük rutinin dışında olmak bir ayrıcalık değil ki, yaşamın kopmaz parçası…
Bugün bayram, herkese kutlu ve mutlu etsin isterim…
Bugün bayram, herkes aralarındaki dargınlıkları unutsun isterim…
Bugün bayram, sıkıntılardan uzak bir günü çalmanın tadını yaşasın isterim insanların…
Bir bayram gününde gönlüm, yaşam sürecimdeki birikimlerimin bana söylettikleri sözler bunlar… Hayat değişiyor, bayramların anlamı ve önemi de farklılaşıyor. Bizim çocukluğumuzdaki bayramları özlemek bizim hakkımız; bugünün bayramlarını yaşamak da gençlerin hakkı.
Hani bir söz vardır: “Dünya bir gündür, o da bugündür!”
Bugünün tadını iyi çıkarın dostlar…. “Bin kaygının bir dert ödemediğini” bilerek…