Türkler dinlerinin gereği doğaya saygı duyarlar. 
Onlar için ateş, hava, su ve toprak kadar önemli olan şey: ağaçtır.. 
Türkler ormanın “Ruhu“ olduğuna inanır.
Türklere göre; yaratılan her şeyin bir ruhu vardır. 
Bu yüzden Türkler, yaratılan her şeyde Tanrının ruhu olduğuna inanırlardı..

Türkler Ormana girip hayvan avlayacakların da, Tayga adı verilen Orman Ruhundan bile izin alırdı. 
Boş yere hayvan öldürülmezdi.
Aynı şekilde bir ağacı kesmek zorunda kalırlarsa yine bu ruhtan izin alınırdı. 
Şimdi “Evimin yada dükkanımın önünü kapatıyor diye ağaçlar kesiliyor. 
Hele de zeytin ağacı düşmanlığı moda oldu.
Son duyduğum 700000 zeytin ağacı kesilmiş!

Türkler Orman’a “KORULUK“ adını vermişlerdir. 
KORULUK adı elbette insanlara da bir mesaj verir. 
Ağacın, hayvanın ve tüm doğanın bir sahibi olduğu, onların bu sahip tarafından korunduğu, ama Gök Tanrının gölgesi olan insanlarında ormanı, hayvanı ve tüm doğayı koruması gerektiği mesajını da verir. 
Ne yazık ki atalarımızdan gelen bu kadim geleneksel bilgileri yeterince anlamadık ve anlatamadık. Tanrının sessiz yaratıkları olan ağaçları, hayvanları, kısaca doğayı katlettik. Şimdi sıra doğada.... Anlatabildim mi?