-Şimdiki çocuklar harika!

Oysa, çocuklar hep harikadır…

Eskiden de harikaydı, yarında harikalar

Dobra konuşur, gerçeği söyler

Çok sorar, öğrenmek ister

Merak eder, doğruyu bilmek ister.

Öylesine Cevher’dir onlar

Yeter ki, bizler bu Cevher’i mücevher yapalım.

-Sen sus, konuşma! diye terslemeyelim

-Amma soru sordun diye neşesini kırmayalım.

***

İşte güzel bir örnek. Küçük kız ve annesi.

Küçük kız çekinmeden sorar,

Anneside yürekten cevaplar.

Yine küçük kız, koşa coşa gelir

-Anne ya, hayat nedir?

-Kızım, hayat bir merdiven gibidir...

Yukarıya çıkarken yorulur, zorlanırsın,

Aşağıya inerken yorulur, üzülürsün

Küçük kız, top gibi zıplar

-Anne ya, merdivenle çıkacaklarına,

Asansöre binseler ya!

Asansörle daha kolay çıkılır, inilir.

***

Annesi gülümserken, küçük kız tekrar atılır

-Anne ya, ağaçta ki Kargalar hep,

Gak gaklıyo... Niye gaklıyo, hep?

-Kızım, kargalar beyaz karı çok sever.

Gak, gak derken, ‘Kar, kar’ diye gaklar.

Yani, hep kar yağsın ister.

Küçük kız merakla atılır

-Ama anne ya, kargalar yazın da,

Gak gaklıyor...Kargalar yazında mı kar istiyo?

***

Annesi ne cevap verir bilinmez ama,

Küçük kız, yine atılır

-Anne, Arslan niye hep koca azını açıp açıp kükrer?

-Kızım, Arslan ormanların Kralıdır.

İşte, Arslan da Arslanlığını kükreyerek belli eder...

***

Küçük kız, maviş gözlerini açar

-Hani anne, Arslanın arslanlığı

Yattığı yerden belli olurdu? Öyle denir ya...

***

Annesi gülümserken, Küçük kız yine,

-Anne ya, küçük balıkları kim yutar?

-Tabi ki kızım, büyük balıklar yutar.

-Anne ya, Büyük balık doyar mı? Koca mideli o

-Ama kızım bir değil ki, önüne gelen

Küçük balıkları yer yutar

Küçük kız dudak büker

-Anne ya, Küçük balıkları Büyük Balık

Yutarsa, Büyük Balığa kim yutar?

***

Annesi ne der bilinmez ama, Küçük Kız Atılır

-Anne ya, Deve Kuşu başını

Toprağa gömermiş, niye ki?

-Devekuşu, birşeyle ilgilenmez,

Umursamaz da onun için kızım

Küçük kız neşeyle güler

-Peki, Devekuşu yemek yerken, su içerken,

Ne yapıyor ki?

Annesi, kızına ne cevap verir bilinmez,

Ama, “Çok sordun, yeter artık da” demez...

Sevgiyle saçlarını okşar kızının...

Hoşçakalın