“Ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz.”

Şimdi her dert bitti de ayak mı kaldı?
Diyenlerin başına gelmediği için biz de anlatalım dedik.
Okuyucularım, çevrem, arkadaşlarım artık “yaz” dedi.
Emir geldiği için biz de yazalım dedik.
Dediğimiz gün en yakınım da düştü!

Nasıl mı?
Şehrin yayalar için oluşturduğu kaldırımda yürürken.

Efendim, şehrimizde bütün kaldırımlar içler acısı!
Düşenler de genelde yaş almış insanlarımız.
Bu kaldırımlardaki karoların bazıları hafif kalkık!
Görülmeyen bu durum, yaş alanların düşmesine neden oluyor.

“Ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz.”
Bu atasözünün açılımı:
İnsan yaşlandıkça türlü türlü engeller, güçlüklerle karşılaşır; çeşitli sıkıntılara, felaketlere uğrar demekmiş.

Bana derdini anlatan yaşlılar:
“Bizim sıkıntımız karoların oynak olması.
Torunuma, ‘Oğlum, oynak taşlara basıp arasındaki pis suyu üstüne bulaştırma!
Ucu kalkık karolar, dikkat et. Herkes düşüyor.’”

Şimdi yetkililerden bu sorunu çözmeleri isteniyor!
Kim mi?
Halk istiyor.

Bir araştırma yapın,
Halkın bu kaldırımlar yüzünden düşmüş olduğunu göreceksiniz.

Ben de okurlarımdan rica ediyorum:
Kaldırımdan düşen yakınlarınız var mı?
Varsa, okuduğunuz bu yazının yorumlar kısmına lütfen yazın.