Eskişehirspor'da futbolcu suçlanıyor.

Kazanmak için yeterince mücadele etmediği için.

Sonra; takımı sahaya süren Teknik direktör.

Klasik bir tepki.

Takım ne zaman kötü duruma düşse, aynı şeyler yaşanıyor.

Nedense; futbolcu ve teknik adam suçlanıyor, ama bu transferleri yapan, yapılmasına izin veren yöneticiler bu suçlamalardan uzak tutuluyor.

****

Futbolcular topun ağızında öncelikle.

Sonra kadro seçimleri ile Teknik Direktör.

Çok değil 5-6 hafta öncesine kadar yere göğe koyamadığımız Samet Hoca.

Bir fabrika düşünün üretimde düşüş olursa, kim suçlanır.

İşçiler mi?

Ustabaşılar mı?

Yoksa Genel Müdür mü?

İşçiyi iyi yönetirsen, maaşını geciktirmeden verirsen işçi çalışır.

İşçi işini yaptığı sürece fablrika üretir.

Ustabaşı işi biliyorsa, hatalara anında müdahale edebiliyorsa işler sağlıklı biçimlde yürür.

Ama; genel müdür yöneticilikten bi-haberse, işçi alırken ve işçi çıkartırken hatalar yapıyorsa.

O fabrika eninde sonunda iflas etmeye mahkumdur.

****

Eskişehirspor'un durumu da bu.

Bu arada; biraz daha sabır Eskişehirspor ile ilgili.

Yani; taraftarın dediği gibi.

Direnmeye devam”

Çünkü; umutsuz yaşanmıyor.

..Ve ister inanın ister inammayın bizim hala umudumuz var.


************************************************************

ŞİDDETİN ÖNLENMESİ

Sporda şiddetin önlenmesi için yasa çıkarıldı.

Peki; şiddet önlendi mi?

Spor sahalarındaki olaylar bitti mi?

Bitmedi.

****

Spor ve şiddet.

Birbirine o kadar ters iki kelime ki.

Sporun olduğu yerde şiddet olmamalı.

Bizim aktif taraftar olduğumuz 60'lar ve 70'lerde de saha içi ve dışında olaylar olurdu.

Koro halinde sataşmalar ve küfürler.

Bu bizi deplasmana gitmekten alıkoymazdı.

Gündüz oynanırdı maçlar, biz sabah çıkardık taraftar otobüsleri ile, maçtan önce İstanbulu gezerdik, boğazda tur atardık. Maçı izledikten sonra da olmazsa olmazımız Çiçekpasajı idi.

Maç gecesi kırmızı siyah olurdu Çiçekpasajı.

Renk katardıık, İstanbul gecelerine.

****

Şimdi o kadar uzakta kaldı ki o günler.

İnsanlar deplasmana gidiyorlar yine ama güenlik nedeni ile maçı seyredip aynı otobüsle dönüyorlar.