Amerikalılar önce 70 milyon Kızılderili’yi öldürdüler…
…….
Sağ kalanları köpeklerin bile yaşamayacağı kamplara sürdüler…
…………
Sonra arazilerine el koydular. Kendi halklarına 40’ar hektar dağıttılar…
…….
40 hektarı az gören bazı Amerikalılar, komşularını öldürmeye başladılar...
……………
Akşam yemeğe çağırıyorlar, içkilerine zehir koyuyorlardı...
………….
Sonra onları gömüp, arazilerini iki-üç katına çıkarıyorlardı…
…….
Bu yöntem öyle yayılmıştı ki…
………
Komşular birbirlerine gitmeye korkmaya başlamıştı…
……..
Tabi içlerinde iyi aileler de vardı…
………….
Bunlar komşularını çağırdıklarında…
……
İçki ikramında bulunduklarında…
……………
İçki kadehini önce komşusunun kadehine vuruyor…
………….
Sonra ilk olarak kendisi içiyordu…
………….
Böylelikle ‘Ben senin dostunum. Benden sana zarar gelmez’ mesajı veriyordu…
………….
Günümüzde içki kadehlerinin tokuşturularak ‘Şerefe’ denilmesi böyle başlamıştır…
……………
Peki, Amerikalılar daha sonra ne yaptılar?
……..
Afrika’yı istila ettiler, kadın çocuk demeden öldürdüler…
……..
35 milyonunu Amerika’ya getirip, kendilerine köle ettiler…
…………
Bitmedi…
……………..
İkinci dünya savaşında Japonya’ya 2 atom bombası atarak, 350 bin sivili katlettiler…
…………..
Şimdi bu Amerikalıların başkanı bizi soykırımcı ilan ediyor…
…….
‘Suçlamak için değil, tekrarlanmasın diye söyledim’ diyor…
………..
Bir Kızılderili atasözü der ki;
……………..
‘Fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir…’
……
Ve biz de şunu iyi biliriz ki…
………..
Bizim üç yanımız denizlerle…
……………
Dört yanımız şerefsizlerle dolu…
………….
GÜNÜN SÖZÜ