Spor Toto 1. Ligde mücadele ettiğimiz 2018-2019 sezonunda ilk yarının son maçına çıkarken sondan ikinci sıradaydık.
Teknik Direktör Fuat Çapa, 'son çağrı' diyerek uyarmıştı.
Borçları ve transfer yasağının kaldırılması gerektiğini söylemişti.
O zamanki borç bugünki gibi 300 milyon değil, 173 milyon liraydı.
Yine de ikinci yarı maçlarında aldığımız puanlarla sezonu 14 sırada tamamladık ve kümede kaldık.
Ama; tüm uyarılara rağmen bir sezon sonra takım lig sonuncusu olarak küme düştü.
Takım 34 karşılaşmada sadece 12 puan toplayabilmişti.
****
Çapa; yönetimi ve Eskişehirsporluları gelen tehlikeden haberdar etmişti ama; herkes kulak arkası yaptı.
Çapa, tarihi açıklamasında “Bu Eskişehirspor’un hayatta kalabilmesi için yapılmakta olan son çağrıdır. Anadolu futbolunun yıldızı Eskişehirspor yok olmanın eşiğinde, belki bir daha parlamayacak.” Demişti.
Bu Fuat Çapa'nın veda konuşması oldu.
Çapa gitti, Mustafa Özer geldi.
Sonrasında başkaları.
Eskişehirspor'da sonrasında bir daha dikiş tutmadı.
Borçlar arttıkça arttı.
Transfer yasağı kaldırılamadı.
..Ve takım 1. ligden 2. lige ve en nihayetinde 3. lige kadar düştü.
****
Eskişehirspor borç ödüyor.
Ama; borçlar kur farkı yüzünden azalmıyor, aksine artıyor.
Üstelik her alt liglere düşüşünde gelirler azalıyor.
Eski dosyalar kapatıldıkça yeni dosyalar konuyor önümüze.
Kısacası, her yeni sezonda bir önceki sezonda yaşadıklarımızı yaşıyoruz.
Genel durum ortada.
Ekonomik olarak çökmüş bir kulüp.
Ne yazık ki; şehirden yeterli desteği göremiyor.

 

YAMALI OLSUN, YIRTIK OLMASIN... 
Bizim ilkokul dönemlerimizde siyah önlük ve beyaz yaka vardı.
Altında pantolon..
O yakalar kolalanır, siyah önlükler yıkanıp ütülenir çocuklar okula öyle gönderilirdi.
Öğretmenlerimiz giyim kuşam konusunda en önemli kuralı sıkça tekrarlardı "Yamalı olsun ama, yırtık olmasın."
Hiç yırtık giymedik.
Yamalı giydiğimiz oldu.
Bugün tam aksine 'yırtık' giysiler popüler oldu.
Ne kadar 'yırtık' o kadar moda..
****
Siyah önlük eşitlikti halbuki.
Tek tip giyinirdik.
Üç numara traş.
Kimin zengin, kimin yoksul olduğunu kimse bilmezdi.
Bugün belkide özlemle anılmasının nedeni buydu.
Her öğrenci eşitti.
Zengin fakir ayrımı yoktu...
Siyah önlüğün tek sakıncası tebeşir tozuydu.
Belki de bu yüzden 90'lı yıllarda siyah yerini mavi önlüklere bıraktı.