Bildiğiniz gibi bizler “Arkası gelmez dertlerimin” şarkısını söylerken göbek atan
bir toplum olduğumuz için hiç bir dert bizi hata etme. Enflasyondaki artışlar yüz de
yüzü geçti haberine “koy.... rahvan gitsin” deyip gülen bir milletiz biz a Canlar.
Kimse bana normal olduğumuzu söylemesin. İnsanımız gariptir. Camı siler “ayna
gibi oldu” der, aynayı siler “cam gibi oldu” der. Eee ne de olsa hem camda hem
aynada kendini gördüğünü keşfetmiştir. Benim de aklım almıyorum, pazarda
çocuğunu kaybedince feryat figan ağlayan, bulunca da öldüresiye döven annenin adı
her halde ‘Türk annesidir.’
Asansör çağırma tuşuna defalarca basarak daha hızlı geleceğini zannederek o tuşları
bozmayı beceren tek milletiz. Hastanede o tuşa basarken de orada bekleyenlerin
‘kardeşim sen bastıkça o asansör erken gelmez’ demiyor. Deli misin, be kardeşim?
Hastaneler doktora saldıran insanlardan geçilmezken böyle bir söz söyleyecek
cesareti nerden bulunuyorsun?
Şu yaşlılara ve yaşlı akrabalarıma da bi öneride bulunacağım: Ben elinizi saygıdan
dolayı öpmek isteyip de siz de neden öptürmek istemeyip, elini iyice aşağı indirip
beni yerlerde süründüren yaşlı akrabalarımın elini artık öpmüyorum. Sonra da bu
gençler bari bayramda elimizi öpsünler diyormuş! Kimse o kadar yere eğilemiyor
yaşlılarımız. O yaşlı akrabamın yanında oturup kulaklığımdan müzik dinlerken, beni
dürtüp de ‘şarkı mı dinliyorsun’ diyor ya! İşte o ana bayılıyor ve cevabımı basıyorum:
‘Yok pilotum ben dede, kuleden iniş izni istiyorum.’ Şarkıları çok severim de bu hiç
aklıma gelmemişti: “Gözleri aşka gülen taze söğüt dalısın” diyor şarkıda. Bu
hayatımda duyduğum en kibar, en naif odunsun deme şekli olsa gerek. Söğüt dalının
gözüyle şu dünyayı gören tek milletiz.