En zor şeydir taraftar olmak.
Herşeyi görürsünüz ama; bir şey yapamazsınız.
Elinizden bir şey gelmez çünkü.
En çok tribüne koşar takıma moral destek olursunuz.
Ya da herşeye rağmen düzeltmeye çalışırsınız bazı şeyleri.
İnsan sevdiği ölümcül hastaysa sevmekten vazgeçer mi?
Tam aksine daha fazla sarılır sevdiğine.
Sarar sarmalar onu.
****
Taraftar olmak zordur.
Her hafta yenilme ve kahrolma ihtimalini göze alarak yine de tribüne ve hatta deplasmana koşmak kolay değildir.
Sinirden, sıkıntıdan nefesinin kesildiğini hissettiğinde bile, tezahürata devam etmektir taraftarlık.
Takımı yenilse de, hezimete de uğrasa, bir sonraki maçı düşünmektir.
****
Takım düşse de; taraftar düşmez.Çünkü,onlar ikinci ligde bile tribünlere b.inlerce kişiyi yığan deplasman seferine 20 bin kişi ile giden bir takımın yürekli taraftarlarıdır.
Takımın oynadığı lig değil.
Renklerdir önemli olan.
Armadır.
Şehirdir.
Sahada akıtılan terdir, sevdikleri.
Mücadele gücüdür.
Hiçbir zaman vazgeçmemektir.
Vazgeçmemek.
Taraftar dün ‘sevdiğimiz, sevdiğiniz, ortak sevdamız küme düşüyor el uzatın’ dedi.
El uzatın.

 

10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ

Bugün 10 Aralık.
İnsan Hakları günü.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi İnsanlığın Anayasa’sıdır.
Bu bildirgenin bazı maddelerini hatırlatmakta fayda var.
Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkını haizdir.
Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.
Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir.
Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulanamaz veya sürülemez.
Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır.
Hiç kimse işlendikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez.