YÖK Başkanı, 20'si devlet, 3'ü vakıf olmak üzere toplam 23 üniversiteyi “Araştırma Üniversitesi” olarak ilan ettiklerini açıklıyor.
***
Ardından da şunu söylüyor:
“Önümüzdeki beş yılda uluslararası sıralamalarda ilk 500 üniversitesi içinde yer alma potansiyeline sahip olunacağına inanıyorum”
***
Anlaşılan o ki; YÖK uluslararası rekabette umudunu çok geç kalmış da olsa, Araştırma Üniversitelerinde aramaya başlamış.
Ne diyelim?
Yine de zarardan dönmeleri iyi bir şey...
Tabi, bu 23 üniversiteye gerçekten araştırma için gereken fonlar sağlanırsa, “Araştırma” ibaresi üniversitelerin isimleri önünde bir isim olarak kalmazsa...
***
Şimdi gelelim bu yeni oluşum ile bizim yani Eskişehir'in üniversitelerinin haline.
Tahmin edeceğiniz gibi “Araştırma Üniversitesi” ilan edilen 23 üniversite arasında Eskişehir'deki üç üniversite yok!
Yani...
Anadolu, Osmangazi ve Teknik Üniversitelerimiz, geriye kalan 185 üniversite gibi, bundan böyle “Kalitesi sorgulanacak” üniversiteler kategorisi içinde yer alacak.
***
Halbuki:
Anadolu Üniversitesi bundan 7-8 yıl önce Dünya sıralamasındaki ilk 500 üniversite sınırına dayanmış bir üniversiteydi.
Bugün ilk bin üniversite içinde esemesi dahi okunmuyor...
Çünkü...
Bölerek, budayarak, fakültelerini, bürolarını kapatarak, kötü yöneterek, ve en sonunda ne kadar ayar varsa hepsini bozup, nitelikli bir üniversiteyi sıradan bir sosyal bilimler üniversitesi haline getirdiler...
DEDİK OLDU İŞTE...
“Ormanlar yanıyor, Oteller yanıyor, Anızlar yanıyor, Fabrikalar yanıyor.
Hemen her gün televizyon kanallarını açtığınızda bir yangın haberi çıkıyor karşınıza.
Özellikle son günlerde yurdun dört bir yanında çıkan orman yangınları adeta canımızı yakıyor.
***
Çıkan yangınların büyük bir bölümü ihmal ve tedbirsizlik...
Hal böyleyken...
Yangına sebep olacak etkenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik yoğun tedbirler peş peşe alınırken.
Hala, düğünlerde birbiri ardına havai fişeklerin atılıyor olmasına bir türlü anlam veremiyorum...
***
Yangınlarla yandığımız şu günlerde, şu düğünlerde atılan havai fişeklerin yangına neden olabileceği hiç kimsenin aklına gelmiyor mu?
Hiç olmazsa şu aylarda, yangınlara neden olacak havai fişeklerin atılmasını yasaklamak kimsenin umurunda değil mi?”
***
Daha 20 gün önce yazdık bu köşede yazıyı...
Önceki gün Çankaya Mahallesi'nde atılan bir havai fişek boş arazide yangına neden oldu.
Eğer bu işe bir son verilmezse, yangın çıkan yerler boş arazi ile kalmayacak sanki
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BÜYÜKERŞEN'İN ADAYLIĞI DİREKTEN NASIL DÖNMÜŞ...
Hemen herkes hatırlayacaktır.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhuriyat Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ismi ön plana çıkmıştı.
***
Tarih 15 Haziran'ı gösterdiğinde, dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP'li tüm belediye başkanları Yerel Yönetimler Toplantısı için Eskişehir'de toplanmış, bu toplantıda hemen herkes Yılmaz Büyükerşen'in isminin, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesini beklemişti.
***
Ancak, toplantı boyunca böyle bir açıklama yapılmadı.
Kılıçdaroğlu ve belediye başkanları günün sonunda Eskişehir'den ayrıldılar.
Herkes şaşırmıştı.
Zira, kamuoyu o gün CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını açıklayacağına ve bu ismin de Büyükerşen olacağına kilitlenmişti.
***
Toplantının ertesi günü sürpriz bir şekilde muhalefetin Cumhurbaşkanı çatı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi açıklandı.
***
O gün ne olmuştu da CHP Cumhurbaşkanı adayı olarak Büyükerşen'in ismini açıklamaktan vazgeçmiş, yine ne olmuştu da bir gün içinde hiç hesapta olmayan Ekmeleddin İhsanoğlu muhalefetin çatı adayı olarak açıklanmıştı?
İşte bu iki sorunun cevabı o günden bu yana cevap bulamadı.
***
Feridun Andaç geçtiğimiz gün Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde son derece ilginç bir yazı kaleme aldı.
“İroni değil. Gerçek” başlığıyla kaleme aldığı köşe yazısını ilginç kılan, yukarıda işaret ettiğimiz iki sorunun yazıda cevaplarının olmasıydı...
***
Feridun Andaç, Amerika'da nüfuslu bir iş insanı olan, Baba Bush ile yakın görüşen Ali Rıza Bozkurt ile yaptığı bir sohbeti sütunlarına taşımış.
Sohbette, Bozkurt'un kendisine, Erdoğan'ın kazanması için, Amerika'nın empoze etmesiyle kendisinin nasıl harekete geçtiğini, Büyükerşen'in adaylığının önünü keserek, yerine Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday yapılmasını nasıl organize ettiğini anlatmış.
***
Böylece, yıllar sonra da olsa Büyükerşen'in 2014 seçiminde Cumhurbaşkanı adaylığının son gün nasıl direkten döndüğü meselesi, Bozkurt'un anlatımıyla ortaya çıkmış oldu...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
