Roma mitolojisinde “Minerva” Bilgelik tanrıçası olup, eski Yunan mitolojisinde yer alan Athena’nın karşılığıdır. “Minerva’nın baykuşu” metaforunu, felsefeye damgasını vurmuş büyük Alman filozof Hegel, Hukuk Felsefesinin Prensipleri” adlı kitabının önsözünde olayların önce olduğunu, olaylara bağlı gelişen düşüncelerin ise sonradan elde edildiğini vurgulamak için yapmıştır. Baykuş gece görme yeteneği yüksek bir kuştur, Minerva’nın baykuşu ise aynı zamanda mitolojide bilginin taşıyıcısıdır. Tarihin söylemek istedikleri ortaya çıktıktan sonra kanatlarını açar ve uçmaya hazırlanır. Yani felsefe olay olup bittikten sonra devreye girer, böylece Minerva’nın baykuşunun ancak gün batarken uçmaya başladığı metaforu ortaya çıkar. Yani Hegel tarihi olayların üstünden belli bir süre geçtikten sonra doğru yorumlanacağını, ancak tarihi önemlerini yitirdiklerinde anlaşılabileceklerini öne sürer. Yaptığı bu metaforla tarihte bir olayın yaşanıp bittikten sonra ve ancak o olay kapandığında üzerine düşünülebileceğini anlatmak istemiştir…
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme yolculuğuna çıkıyorum” şeklinde açıklaması iki yönden önem taşıyor. İlki “Millet İttifakı’nın” Cumhurbaşkanı adayı olduğunu üstü örtük biçimde birinci tekil şahıs kullanarak açıklaması, ikincisi Minerva’nın Baykuşunu uçurması. Kılıçdaroğlu bu çıkışıyla, bir devlet adamı olma içgüdüsüyle, nefret dilinin karşısına sevgi dilini koyup, yaşadığı çağı şekillendirmiş olayların gerçek mağdurlarıyla devleti barıştırma girişiminde bulunmaya çabalıyor. Almanların Hitler faşizmini yaşamış ve yaşatmış olmalarına karşın hala saygın bir ulus olarak anılabilmeleri bu yüzleşmeyi yapabilmiş olmalarındandır. Yüz yıldır yara-bere içinde kalmış bir toplumun yaralarını sarma girişimi ve o yaraları iyileştirme adına yapıp edilenlerle yüzleşmesi toplumsal barışı sağlama yönünde ülkenin gereksinimi olan bir adım olarak gözüküyor. Yeter ki halkta karşılığını bulabilsin. Minerva’nın Baykuşunun kanatlarını çırpmaya başlaması, insanlık tarihinin akışına dair bilgeliğin ve anlamanın, günün gelişmiş olaylarını gece çöktüğünde gözden geçiren biri gibi, geç bir aşamada da olsa, geleceği oluşturmanın insanca yolu olarak gözüküyor…