'Kursak' diye bir yer var
Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim
Hepsi orada..

Can Yücel

Çoğunuz bilirsiniz “kursağımda kaldı” deyimini, evet pek çoğumuzun düşündüğü, düşlediği, hayalini kurduğu pek çok şeyin, yaşının ortasını geçip de geriye dönüp bakmaları başladığında, çoğunluğunun kursağında kalmış yani yukarılara çıkamamış olduğunu görür esefle..

Benim de sahipsiz canlar adına yapmayı, görmeyi istediğim, hayalini kurduğum pek çok şey öyle olmuş ne yazık ki. Şimdilerde geriye dönüp baktığımda yeisle fark ediyorum bu olguyu.

Neler düşlemiştim de olmadı, hepsinin yanıtı bu köşede 12 yıldır yazdığım köşe yazılarımda gizli. Aslında gizli de değil hepsi açık, ayan beyan.

Olmamış işte. Bu gidişle de olmayacak gibi. Neden diye sorguluyorum kendimi, neden? Aslında nedenlerini de bilmez değilim. Ama işte, yıllardır umut etmişim, belki demişim, ufacık zaferlerle avutmuşum kendimi. Son zamanlarda yapamaz oldum, nasıl olmayım ki. Bir bakıyorum, fotoğraflı bir haber, el kadar yavru kediye tecavüz etmişler, ardından işkence... Sonra başka bir haber, kanlar içinde bir köpek, havladı diye bıçaklanmış. Sonra bir başkası, ihbar üzerine bir at kesilirken suçüstü yapılmış, iki tanesi de hemen yakınlarda kesilmeyi beklemekteymiş… Belediyenin yasal hayvan topladığı kısırlaştırma merkezinde, yüzlerce zavallı, çoğunluğu bebek köpek, bakıcılar tarafından iğnelerle öldürülmüş, olay videoya alınmış yani ispatlanmış… Bir başka barınakta canlar açlıktan birbirini yer hale gelmiş...

Bunlarla bitse hayvanlara zulüm, ne gezer? İnsanların(!) elleri, kolları uzun; yabanıl hayvanlara da uzanmış, nesilleri tükenmekte olan yaban kedileri, Anadolu parsları ve bunlar gibi daha pek çok can öldürüldüler, cahillik mi desem, ilkellik mi desem, nedenini hiç çözemediğim bir şekilde…

Özlemini çektik yıllarca, hayvanları koruyan bir yasa çıksın diye. Çıktı da. Kör topal ama var. Var da uygulayan kim? Yırtındık tozlu raflarda kalmasın, onları az da olsa korusun diye. Ama kaç kişi? Kaç kişiydik? İşte, bir elin beş parmağı kadar.

Sonuçta kursağımda kaldı onlarla ilgili her arzum, emelim, hayalim. Öylece baka kaldım geçen yılların ve o umarsız çabalarım ardından. Yine de vaz geçmek gibi bir lüksüm hiç olmadı, olmayacak ta. Soluğum, gücüm yettiğince devam...

NOT: 22 Ekim Cumartesi günü Espark AVM yanında “Pati Şenliği”miz var, herkes davetlimizdir. Gelmezseniz pişman olursunuz, ona göre...

Ece Bilgin

19/10/2016