Evet. İtici, rahatsızlık verici bir başlık ama yazmak zorundaydım. Belki birileri uyuduğu derin uykudan silkinir dedim kendimce. Gazete haberi aslında. Son dönemlerde çokça gözümüze batmakta bu ve buna benzer vahşet haberleri.  Haberin detayı şöyle: Muğla'nın Datça ilçesinde, iki yavru kedinin boğazlarını çakıyla kesip, parçalara ayıran Polat K.'nin (17) savcılık ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde kasaplık yapmaları nedeniyle işini profesyonelce halledip, kedileri kestiğini belirten Polat K., "Kestiğim kedilerin parçalarını poşete koydum. Tüge Temizler'in evinin oraya gittim. Bahçe içerisine girmeden poşetten teker teker kedi parçalarını çıkararak bahçeye fırlattım. Onun bahçesine atmamdaki sebep ise bana 'Deli' deyip, hakaret etmesiydi. Bu nedenle kendisine husumet besliyordum" dediği öğrenildi.
    Her zamanki gibi, insan denilen varlığın içindeki kötülüğünün bedelini, toplumun  en zayıf halkası olan hayvan ödemiş. Husumet duyduğu insana yapamadığını zavallı masum iki kedi yavrusundan çıkarmış. Bunu yapan kişinin gerçekten de akli dengesinin yerinde olmadığı aşikar. Bugün hayvana gücü yetmiş, farklı bir zamanda, o profesyonelce yaptığı işlemi kin duyduğu insana, insanlara yapmayacağını kimse garanti edemez.
     Bu gibi hallerde yasalar ne yapıyor? Bence koskocaman bir HİÇ! Belki de benim, bu yazıyı bilgisayarımda tuşladığım şu anlarda, o akıl sağlığı sıkıntılı kişi çoktan salınıvermiştir, tutukluluğu sonlandırılmıştır. Nasılsa boğazları kesilen iki minik kedi!
     Yıllardır yazarım, söyleriz, yalvarırız hatta; hayvana yapılan vahşet gün gelir sizin evladınızı, annenizi, yaşlılarınızı, kızınızı, eşinizi bulur diye.  Öyle de çok örneği var ki. Ama işte kimin umurunda.
     Bu arada Polat K.'nin savcılıktaki ifadesinin diğer detayları da ortaya çıktı. Polat K. ifadesinde, sokakta bulduğu 2 yavru kediyi yakaladıktan sonra iple bağladığını belirtip, "Eski ev diye tabir edilen yere götürdüm. Yanımda bulunan çakı ile kedilerin boğazını kesip, parçalara ayırdım. Eylemleri gerçekleştirirken yanımda kimse yoktu. Alkollüydüm. O sıra hiç bir şey hissetmedim. Şu an pişmanım ama yaparken pişman değildim" dedi. Bu ifadenin üzerine de söylenecek söz bırakmamış işte bize…