Çok işçi protestosuna tanık olduk...
Sakal bırakma eylemi...
Yemek yememe eylemi...
Çatal bıçakla tabaklara vurarak ses çıkartma eylemi...
İş bırakma eylemi...
Hasta olma eylemi...
İşyerine siyah çelenk bırakma eylemi...
Kendisini fabrikaya zincirleme eylemi...
Hatta işi daha ileri götürenler de vardı.
Kendisini yakanlar da vardı...
İş yerinden kendini aşağıya atan da...
Patronu rehin alan da...
Ama dün Şeker Fabrikası'nda gördüğüm protestoyu şimdiye kadar hiç bir yerde görmedim...
İlk defa tanık oldum...
Sanırım son derece “yaratıcı” olan bu eylem tarzı dünya tarihinde bir ilk!
Artık kim akıl ettiyse!
Haliyle soracaksınız bu nasıl eylem!
Şeker Fabrikası'nın işçileri, yılda 169 gün çalışan mevsimlik işçilerin, kadrolu olması gerektiğini belirterek onlara destek olmak için eylem yapıyorlar...
Eylem son derece basit. Kadrolu işçiler, bir ay boyunca her gün fazladan iki saat mesai yapacaklar üstelik ücret de almayacaklar...
Protestoda çığır açan bir buluş...
Çok iktidarlar gördük...
Ama böylesi protesto da AKP iktidarı dönemine nasip oldu.
Karl Marks'tan intikam işte böyle alınır. Muhtemelen kemikleri sızlıyordur...
--------------------
KASET
KOMPLOSU!
CHP liderlerinden Deniz Baykal CNN Türk'te Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan'ın konuğu oldu. Gazeteciler Nedim Şener, Hande Fırat ve İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı. Gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini açıkladı...
İlgiyle takip ettim...
Baykal'ın açıklamalarınden özellikle muhalefet liderlerinin ders çıkarması gerekiyor...
Gazetecilerin sorularından biri de “kaset komplosuyla” ilgiliydi..
Baykal'ın yanıtı son derece çarpıcıydı:
-Kılıçdaroğlu'nun, "Erdoğan'ın kendisi hakkındaki kaseti seyrederken çekilmiş görüntüsünü gördüğünü ve bunu yayınlayın dediğini" iddia ettiğini anımsatarak; bu durumun ana muhalefet partisi liderine sorulması gerektiğini söyledi.
Ardından da şöyle konuştu:
-Bu konuyu aydınlatacak iki isim vardır. Birisi dönemin başbakanı diğeri de sayın Kılıçdaroğlu'dur. Aşağıdan yukarıya gitmeyin yukarıdan aşağıya gidin...
-----------------
YAKIN MARKAJ!
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir milletvekili...
Şu sıralar en çok Eskişehir milletvekillerinden çekiyor...
Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel, ardı ardına soru önergesi veriyor...
Üstelik bu önergeler arasında Eskişehir'deki eğitim sorunları ile ilgili...
Bakan Avcı'nın bu sorular karşısında vereceği yanıtları kamuoyu merakla bekliyor!
HİLAFET VE MENDERES!
Hilafet sevdası yeni değildir...
Dün okurlarımdan Lütfi Alsat, çok kısa bir mesaj göndermiş.
Kendisine teşekkürlerimi sunuyorum...
Adnan Menderes'in 1957 seçimleri öncesinde kamuoyuna açıkladı seçim beyannamesini hatırlatıyor.
Menderes halka şöyle demişti:
-Siz isterseniz hilafeti getirirsiniz.
Menderes bu sözü sadece halka söylememiştir...
Kendi partisi içinde de muhalifler çoğalınca Menderes'in tek adamlığından şikayet etmeye başlarlar...
İşte o sırada gücünü gösteren milletvekillerine hitaben Menderes şu konuşmayı yapar:
-Aslanlar gibi adamlarsınız, siz dilerseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz.
------------------------------
ZAMAN GEÇERKEN!
Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür.
Çevrenize bir bakın.
İnsanları bir de bu gözle değerlendirin.