Ve sonunda can çekişir yapraklar alabildiğine

Önce kanarlar, kırmızıya çalar her bir yanları

Ardından sararıp solar derdinden, ayrılık hüznünden belki de

Yine de ölmek, yok olmak istemezler

Hayat güzeldir, yaşamak tatlı bir serüven

Rüzgar yine şarkı söylesin isterler kulaklarına

Direnirler alabildiğine gitmemek adına

Ama onların sonbaharıdır

Bilmezler ki gereksizdir bunca direnmek

Üzülmek yas tutmak, üşürken soğuk yağmurlarla bedenleri

Aslında toprak ana açmıştır hepsine kucağını

Sıcacık, şefkatli, sevecen sonsuza dek yaşayacakları bir döngüye kapılarını

Çünkü bir dahaki bahara toprakla birlikte yine yeniden doğacaklardır

Hiç ölmemek üzere dünya yaşadıkça yaşayacaklardır, onunla birlikte onlar da.

Yine bir sonbaharı yaşıyoruz; Eylül Ekim ayları hala sıcak havalarla, dallarında henüz yeşil kalmış yapraklarıyla çok da fazla kışa hazırlamadı bizleri. Ama şimdi, tam da Ekim sonunda Kasım’a adım attığımızda hızla soğuyan havalar ve artık dallarındaki direnmeyi bırakıp, yerleri halı misali örten kuru yapraklar, bir anda anımsattı önümüzdeki soğuk, hırçın, acımasız kış aylarını.

İç Anadolu’nun geceleri, özellikle de Eskişehir’imizin bu aylarda alabildiğine düşen sıcaklıkları, sokaklarda yaşam mücadelesi veren patili dostlarımızı alabildiğine zorlamaya başladı. Hele de bebek kedicikler. Çoğu bu şartlarda üşütüp hastalanmaya başladı.

Mahallemizin çocuklarının, her zamanki duyarlılıklarıyla, ellerinde boyuncukları bükük, gözleri kapanma noktasına gelmiş akıntılarla kaç tane bebek kediyi evimin kapısına bıraktıklarının sayısını unuttum. Bazıları yapılan tedaviye yanıt verdi, bazıları çok kısa direnip melek olup uçtu bu hayattan.

Kimlerin, kaç duyarlı yüreğin bilgisi oldu ki onların bu hallerinden. Bir elin beş parmağını geçmez ne yazık ki.

Vicdan sahibi herkesten rica ediyorum, lütfen sizlerin işlerine yaramayan depo, kalorifer dairesi, kömürlük, erzak dolapları, kısacası bu canların, gecelerin o acımasız soğuklarında sığınabilecekleri alanları kapatmayın, bırakın açık kalsın ve o minik bedenler oralarda geçirsin soğuk günleri. Bu kadarcık yaşam desteği, insan olan herkesin o canlara borcu olmalıdır değil mi?