Gerçeği baştan yazalım...
Bir mucize olmazsa Eskişehirspor, PTT 1. lige düştü...
Bu dipsiz kuyudan çıkmamız çok zor. Bundan sonra yapılacak en akıllıca iş, önümüzdeki sezonunun planlamasını şimdiden yapmaktan geçer...
İyi bir planlama ile belki, bir sezon sonra Süper Lige geri dönebiliriz...
Çabuk unutuyoruz...
Hatırlayın ETO Başkanı Metin Güler'in çağrısı ile Eskişehirspor'un eski başkanlarının da katıldığı bir toplantı yapılmıştı. Daha sonra, "bu toplantının" ikincisinin de yapılacağı söylenmişti.
İkincisi olmadı. Unutturulmak mı istendi, yoksa bilerek bu toplantıdan vaz mı geçildi...
Bilemiyoruz...
Akhisar maçı öncesi Anemon Otel'de yapılan toplantıda Mesut Hoşcan'a şu öneri getirilmişti:
-Hemen istifa ederseniz, takımı kurtarırız...
Ligin 8. haftasıydı. 4 puanımız vardı...
Eskişehirspor için bir çıkış şansı vardı.
O toplantıdan sonra ardı ardına Akhisar, Kayseri, Osmanlı, Konya maçlarını kaybettik...
İşte o arada düştük...
Kabul etmek istemedik.
Taraftar kurtuluş savaşı başlattı...
Kurtuluş savaşlarının tek bir özelilği vardır. Generaller cepheye iner. Ne yazık ki, biz savaş alanına inmek isteyen generalleri istemedik...
Hoşcan, kendisini "yanlızlığa mahkum etti"
Bakan Nabi Avcı, Vali Güngör Azim Tuna, Millevtekili Harun Karacan, ETO Başkanı Metun Güler'in artık cepheye inme vakti geldi!
Cepheye inin ve hiç olmazsa Es-Es'in geleceğini kurtarın!
---------------
ÖYLECE KALSIN
SAVAŞ FİLMİ
ÇEVRİLSİN!
Bir zamanlar şöyle bir söz vardı:
-Eskişehir film platosu olacak...
Bir kaç sinema filmi...
Ardından bir kaç dizi film çevrildi...
Ancak ses getirecek, bir film projesine şimdiye kadar tanık olmadık!
Hatboyu'na bulvar yapılacağına, betonlar dikildi ya...
Tıpkı, savaş filmlerindeki siperlere, makinalı tüfek yuvalarına benziyor...
Hatta meşhur Normandiye çıkartmasındaki Alman siperlerinin neredeyse bire bir kopyası...
Bence öylece kalsın!
Filmler için çok güzel savaş sahneleri çekilebilir.
Böyle doğal siperler kolay kolay bulunmaz!
---------------
ÖZGÜR BAKIN FİLMİ!
Şu sıralar ne çok özgürlüğümüz var...
Uyuşturucu tacirliğinden cezaevine giren bir şarkıcımız, cezaevindeyken bir filmde oynadı...
Methiyeler düzüldü...
Demokrasinin nimetlerinden dem vuruldu...
Türkiye'nin önemli gazetecilerinden ikisi...
Can Dündar ve Erdem Gül, cezaevine atıldı...
Hücrede tek başlarına kaldılar!
"Bari, tecrit kaldırılsın ikisi aynı hücreye konulsun" dediler...
Dedikleriyle kaldılar!
Demek ki, cezaevinde film çevirmek için uyuşturucudan içeriye girmek gerekiyor.
Gazeteciler mi?
Hayallerinde "özgür basın" filmi!
--------------------
BARINAKLAR
VE SOKAK
HAYVANLARI
AKP Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, Odunpazarı Belediyesi ile ilgili önemli iddialarda bulundu.
Doğan, şu iddiada bulunuyor...
-Hayvan barınağında ölen hayvanlar, çöp kamyonlarıyla taşınıyor...
-Daha sonra da şehir çöplüğüne atılıyor...
-İnsan ve çevre sağlığı tehdit ediliyor...
***
Fotoğrafı var, video çekimi var. Kimse "doğru değil" diyemez, sizin anlayacağınız.
İşin içine hayvanseverler girdi mi, herkes ayağını denk almak zorunda!
Kamu kuruluşları, özel şirketler, şahıslar, siyasetçiler...
Öyle bir eylem yaparlar ki, dünya başınıza yıkılabilir.
Doğan'ın bu iddiaları benim aklıma bir başka belediye ve bir başka olayı getirdi...
Kısa bir süre önce Tepebaşı Belediyesi, önünde hayvan severler ilginç bir eylem yapmıştı...
***
Hayvanseverler, barınakta öldüğünü iddia ettikleri hayvanları gömüldükleri yerlerden çıkarıp belediyenin önüne getirip atmışlardı...
Kısacası belediye gömse bir türlü, çöpe atsa bir başka türlü!