Kışın kar yağardı.

Ardından her yer buz tutar, uzun süre soğuğu yaşardık.

Dolu ender gördüğümüz doğa olaylarıydı.

Hortum falan bildiğimiz şeyler değildi.

Son 2-3 yılda, kar tutmuyor.

Soğuk ve don olmuyor.

Ceviz büyüklüğünde dolu yağıyor.

Hortumlar meydana geliyor.

Su baskınları can alıyor

****

Herşey değişti.

Ama; bizim alışkanlıklarımız hiç değişmedi.

Ağaçları kesmeye, ormanları yok etmeye devam ediyoruz.

Dere yataklarına bina yapıyoruz.

Şehirleri betona çevirip, sel sularının toprakla buluşmasına ve emilimini engelliyoruz.

Sonuçta; doğa bildiğini yapıyor.

Herşeyi geri alıyor.

Siz ne kadar değiştirseniz de; akarsu yatağını buluyor.

****

Adına ister küresel ısınma deyin

İster doğanın dengesinin bozulması.

Hepsi insan eli ile gerçekleştirildi.

Bugün ne yaşıyorsak, bizim eserimiz.

****

Giresun'daki sel ve heyelan faciası.

Ölümler hepsinin nedeni biziz.

Bizim doğaya karşı ihanetimizin sonucu.

Geçmiş olsun Giresun.

Geçmiş olsun Türkiye.

BİR PAZAR SABAHI 

Pazar sabahı; korna sesleri ile uyanıyorsunuz.

O geçiyor, başkası başlıyor.

Konvoylar kornalarına basarak birer birer geçiyor.

Bitmiyor.

Trafikte konvoy halinde seyretmek yasak.

Cezası var.

Gereksiz yere korna çalarak çevreyi rahatsız etmek de yasak.

Ama; denetleyen, engelleyen yok.

Trafik polisinin yanından geçiyor o konvoylar.

Uyarı yok!

****

Pandemi nedeni ile çoğumuz evimizdeyiz.

Kaçacak yerimiz yok!

Düğünlerle ilgili bir dizi önlem alındı.

Ama; düğün konvoyları ile ilgili bir yaptırım yok.

Yaşlı insanlar var.

Yeni doğanlar, bebeğini uyutmaya çalışan anneler.

Böyle bir gürültüye tahammül göstermek çok zor.

Devlet baba görevini yapmalı.

Konvoylarla ilgili yaptırım yapılmalı.

Bu gürültü engellenmeli.

Konvoydakilerin mutluluğu ve sevinçleri başkalarının huzursuzluğu olmasın!