Önce Manavgat'ta başladı ciğerlerimiz yanmaya. 
Tarihinin en büyük yangınıydı. 
Büyük bir felaketti. 
Dumanlar gökyüzünü kapladı. 
Cennet Manavgat adeta cehenneme döndü. 

***

Daha Manavgat'taki felaketin acısını üzerimizden atamadan, Marmaris, Bodrum, Mersin, Hatay, Alanya ve daha pek çok noktada yangınlar çıktı. 
Hala da devam eden yerler var. 
Can kayıplarımız oldu. 
Binlerce hektar alan yandı küle döndü. 
Gerçekten çok ama çok büyük bir kayıp. 

***

Yangınların farklı noktalarda eş zamanlı çıkması 'sabotaj' ihtimalini öne çıkarıyor. 
Devlet bu konuda çalışmalarına devam ediyor. 
Eğer böyle bir şey varsa mutlaka ortaya çıkacaktır diye umut ediyoruz. 

***

Ama, ister sabotaj olsun ister doğal bir afet olarak meydana gelmiş olsun, yangınlara müdahale konusunda ne yazık ki sınıfta kaldık. 
Tüm afetlerde olduğu gibi bu felaketler başımıza geldikten sonra gerekli önlemleri alıyoruz. 

***

Ciğerlerimiz yanarken, yeterli yangın söndürme uçağımızın olmaması gerçekten üzüntü verici bir durum. 
Cumhurbaşkanlığının 12 uçağı varken yangınları söndürmek için uçak bulamamız, ülkenin nasıl yönetildiğinin de açık göstergesi. 

***

Türk Hava Kurumunu'nun içinde bulunduğu durumu bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, söyledi. 

***

Bunun yanında şu anda yapılacak çok önemli bir şey daha var. 
Derhal bir yasa ya da kanunname çıkarılıp, yanan bölgelere imar izni verilmemesi gerekiyor.

***

Sadece yangın değil, daha pek çok afetle karşılaşabiliriz. 
Mesela deprem.
Bu konuda da derhal gerekli tedbirler alınmalı. 
İş işten geçmeden ne gerekiyorsa yapılmalı.
Sonra çok ah vah ederiz. 

 

 

**********

BU NE  ŞİMDİ 
KEYİF ÇAYI MI? 

Ciğerlerimiz yanmış. 
Büyük bir felaket yaşanmış. 
Insanların içi yanıyor. 
Özellikle de bölge halkının. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan afet bölgesine gidiyor. 
Vatandaşa 'çay' fırlatıyor. 
Olacak iş değil. Akıl alır gibi değil. 
Bu resmen milleti 'tea'ye almak değil de nedir.
Bize çay değil.
Yangın uçağı lazım. 
Afetlere hazırlıklı olmamız lazım. 
Napalım bu çayları. 
Ormanlarımız yandı diyip, keyifle içelim mi? 

 


*******

Suskun vekiller

Sözcü'de ilginç bir haber vardı.  
Meclis’in 27. döneminde, 12 vekil ilginç bir istatistiğe imza atmış. 
AK Parti'li 10, HDP’li ve MHP’li birer vekil, 3 yılı aşkın zamanda sadece yemin etmek için kürsüye çıkmış. Bu isimler 'Meclis’in Suskunları' olarak da kayıtlara geçmiş. 
Bu isimler arasında tanıdık biri var. 
AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan. 
Karacan'ı Eskişehir bile neredeyse unuttu. 
Eskişehirle ilgili bir konuda en son ne zaman konuştu gerçekten hatırlamıyorum. 
Karacan hem mecliste suskun, hem de Eskişehir'e karşı suskun...

 

 

**********

Aferin sana 
'altın çocuk'

Öyle sıradan bir başarı değil. 
Azim, kararlılık, hırs, disiplin hepsi var. 
Mete Gazoz okçulukta olimpiyat şampiyonu oldu. 
Gururumuz oldu. 
Hepimizi kalbimizin tam orta yerinden de vurdu. 
Bu kötü günlerde yüzümüzü güldürdü. 
Tebrikler Mete Gazoz. 
Daha nice şampiyonluklara inşallah. 

 

 


Psikoloji diyor ki:

Problemlere odaklanırsanız, 
daha fazla problem sahibi olursunuz.
Olasılıklara odaklanırsanız, daha kolay
fırsat yakalarsınız...