Yarım asırdır bu kentte yaşıyoruz…
……..
33 yıldır da gazetecilik yapıyoruz…
………….
Yani bu şehrin geçmişini de…
………..
Bu günlere nasıl geldiğini de…
…………..
İyi biliyoruz…
…………
Eskişehir eskiden adı gibi eski bir şehirdi…
………..
Kışın çamuru, yazın tozu eksik olmazdı…
………….
10 dakika yağmur yağsın, her yeri su basardı…
……….
Bir basma fabrikamız vardı…
…….
 O gün hangi renk kumaş basılmışsa, Porsuk o renk akardı…
……….. 
Park denilince aklımıza, 3 bank, iki salıncak gelirdi…
………….
Bir tane bile 5 yıldızlı otelimiz yoktu…
…………
AVM ne demek, onu zaten bilen yoktu…
……….
O zamanlar İki Eylül ve İsmet İnönü Caddeleri araç trafiğine açıktı…
………..
Eskişehir’in merkezinde gürültü ve kaos vardı…
………..
Özetle bir zamanlar Eskişehir…
…..
Kasabadan farksızdı…
………
Peki ya şimdi?
………….

Porsuk güzel bir kadının boynunda parlayan…
……..
Nadide bir inci gibi akıyor…
……….
Üzerinde botlar geziyor, gondol keyfi yapılıyor…
……
Kent onlarca 5 yıldızlı otel ve AVM’lerle doldu…
………
Türkiye’de eşi benzeri olmayan parklarımız oldu…
………..
Eskişehir heykel ve kent mobilyalarıyla şehrimiz kimliğini buldu…
……………..
Diğer illerden Eskişehir’e turlar düzenleniyor…
……….
Her yıl bir milyondan fazla insan, kentimizi görmek için geliyor…
………….
Müzelerimiz önünde uzun kuyruklar oluşuyor…
………
Eskişehirliler artık kentiyle gurur duyuyor…
……….
Ve tüm bunların mimarı Yılmaz Büyükerşen artık görevini bırakıyor…
………….
Evet, Eskişehir bir daha böyle bir başkana sahip olamayacak…
………………
O’nu çok arayacak…
………….
Ama şimdi onun ‘Kızım’ dediği Ayşe Ünlüce var…
………..
Hakimlik yapmış, hep hukuk ve adaletin yanında yer almış…
……….
Yılmaz Hoca gibi bir ustanın yanında yetişmiş…
……….
Avukat bir kadın başkan adayımız var…
………
Aman bu güzel kentimize sahip çıkalım…
………….
O’nu rantçı ellere bırakmayalım…

NOT: Fotoğrafta görülen yer 90’lı yıllarda İki Eylül Caddesi ile Köprübaşı…


TEMEL’İN KÖŞESİ

DOKTOR

Doktor Temel sedyede birini morga götürüyormuş. Adam kendine gelmiş ‘Beni morga mı götürüyorsunuz?’ diye sormuş. Temel ‘Evet’ demiş. Adam ‘Ama ben ölmedim ki?’ deyince ‘Temel ‘ Olsun, biz de daha morga gelmedik’ demiş…