Eskişehir'de bir polis memuru, üzerindeki üniformasıyla tramvay durağında bekleyen vatandaşlara yönelik bir konuşma yapıyor ve çözüm sürecini eleştiriyor.

***

Polis memurunun, “Bu süreç başladığından beri uyku uyuyamıyorum. Burada her zaman son sözü Türk milleti söyler.” ifadelerinin bulunduğu video görüntüsü kısa sürede milyonlarca kişi tarafından izleniyor.

***

Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, söz konusu polis memurunun görevden alındığını ve olayın araştırılması için müfettiş görevlendirildiğini açıklıyor.

***

Polis memuru tarafından ortaya konulan bu davranışı yerinde bulup onaylayanlar da var, eleştirenler de...

***

Biz, yapılanın doğru ya da yanlış olduğundan çok, eleştirenlerin dayandığı “Devlet memurları siyaset yapamaz. Bu polis memuru nasıl olur da siyasi bir konuda böyle bir tepkide bulunur?” söylemine takıldık...

***

Zira...

***

Tanıdığımız-tanımadığımız ne kadar AK Partili isim varsa, sosyal medya hesapları üzerinden “Bu polis memuru, üzerindeki üniforma ile nasıl siyaset yapar?” diye eleştiriyordu...

***

İşin ilginç yanı, polis memurunu eleştiren kişilerin aslında Eskişehir'de AK Parti il binasında brifing veren daire müdürünün, AK Parti'nin bayramlaşma töreninde en ön sıraya yerleşen bürokratların, seçim öncesi AK Parti'nin seçim çalışmalarında boy gösteren ve bir tek bayrak sallamadığı kalan devlet memurlarının yaptıklarını “Ne var ki bunda?” diye normal karşılayan hatta savunan kişiler olmasıydı...

***

O polis memuru aynı yerde “Yaşasın çözüm süreci!” diye bağırsaydı, aynı kişiler yine bunu normal karşılayacak ve “Ne var ki bunda?” diyecekti.

***

Polis memuru tam tersini yaptı, AK Partililerin aklına birden devlet memurlarının siyaset yapamayacağı geldi, iyi mi?

Polis-33

ÜSTELİK SIKILAN SUYUMUZUN NEREYE GİTTİĞİNİ BİLEMEYECEĞİZ...

Limon sıkma yarışmasında yapılı, dev gibi adamlar yarışıyor…
Sıktıkları limondan en fazla suyu çıkartan kazanacak.
Sonunda, elbisesine sığmayan, 2 metre boyunda, 150 kiloluk bir yarışmacı sıktığı limondan en fazla suyu çıkartıyor.

***

O sırada en son yarışmacı geliyor masaya.
Cılız mı cılız, çelimsiz mi çelimsiz…
Üzerinde takım elbise ve kravat, koltuğunun arasında bir çanta.
En fazla suyu çıkartan yarışmacının limonunu alıyor eline, sıkıyor ve neredeyse yarım çay bardağını dolduracak kadar su çıkartıyor.

***

Sıkılmış limondan su çıkarttığı için herkes şaşkın.
Soruyorlar adama, “Bu nasıl olabilir?” diye…
Adam cevap veriyor: “Ben vergi memuruyum.”

***

Şaka bir yana, dünyanın belki de en çok vergi veren ülkelerinin başında geliyoruz…
Öyle ki, verginin bile vergisini ödüyoruz.
Bakın, 22 gün sonra yeni yıla gireceğiz.
Ödediğimiz her türlü vergi zamlanacak.
Hepimiz adeta bir limon olacağız.
İşin tuhaf tarafı, sıkılan suyumuzun nerelere gittiğini de her zaman olduğu gibi bilemeyeceğiz...

İTİBARDAN TASARRUF OLSUN YA...

Bürokratların makam odalarına bakıyorsunuz...
Koltuklar, mobilyalar, perdeler ve dahi bütün eşyalar göz kamaştırıyor.
Hepsi pahalı, kaliteli, şık ürünler.
Gidip baksanız, evlerinde yok aynı eşyalar.
Çünkü...
Evlerindeki eşyaların parası ceplerinden çıkıyor.
Makam odalarına alınanlar ise devletin kasasından, milletin cebinden!

***

Odaların, derneklerin makam odalarına ve bindikleri araçlara bakıyorsunuz...
Koltuklar, mobilyalar, perdeler ve dahi bütün eşyalar göz kamaştırıyor.
Hepsi pahalı, kaliteli, şık ürünler.
Gidip baksanız, evlerinde de sahibi oldukları iş yerlerinde yok aynı eşyalar.
Çünkü...
Evlerindeki ve iş yerlerindeki eşyaların parası ceplerinden çıkıyor.
Makam odalarına alınan eşyalar ile altlarına çekilen araçlar ise üyelerin cebinden!

***

İtibar, yapılan görevin liyakatiyle, niteliğiyle, kalitesiyle, dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla gelir.
Olmayan itibar, makam odalarının parıltısı ve son model araçların ışıltısıyla olmaz.
O yüzden...
İtibardan tasarruf olsun ki bu sözünü ettiğimiz insanların, hiç olmazsa bu şekilde bari bir mütevazilikleri, bir itibarları olsun...