Sanırım 1992 yılıydı. Selami Vardar belediye başkanıydı. Vilayet Alanı’nın hemen yanındaki bina da SHP’nin bürosu vardı…
……….
Pazar toplantılarına Başkan Vardar da katılırdı…
………….
Bir pazar toplantıdan önce otururken, bir sigara yaktı ve elindeki kibrit kutusuna uzun uzun baktı. ‘Çocuklar belediyeye asfalt makinesi almamız lazım…
……..
Bir makine bulduk. Bu kibrit kutusu gibi asfalt atıyor. Ama caddeler balıksırtı olmalı, yağmur yağdığında su toplanmamalı…
……….
Böyle balıksırtı asfalt atan makineler de var ama bizim paramız onları almaya yetmiyor’ demişti…
…….
Eskiden sorun çoktu, para yoktu…
……………
Yokluk vardı, Eskişehir kasabadan farksızdı…
…………
Yazın çamuru, kızın tozu eksik olmazdı…
……….
Peki ya şimdi? Eskişehir adeta pasaportsuz girilen Avrupa kenti oldu…
……………
Tüm iller bize imreniyor, yılda bir milyondan fazla turist geliyor…
………
Geçtiğimiz Cumartesi günü sadece Balmumu Müzesi’ni 8 bin den fazla kişi ziyaret etti…
……………..
90’lı yıllarda biz bunu rüyamızda görsek inanmazdık…
…………
Şimdi kentimizle gurur duyuyoruz…
…………….
Gittiğimiz her ilde, övünerek ‘Eskişehirliyiz’ diyoruz…
…………..
Öncelikle Selami Vardar, sonra bu kenti adeta baştan yaratan Yılmaz Büyükerşen olmak üzere…
…………….
Emeği geçen her kese gönül dolusu teşekkürler…
………………………….
KENTİN VEZİRİ
‘Bir de şöyle bir gerçek var…
……………..
Vezir satranç oyununda en önemli taşlardan biridir…
…………….
Yılmaz Hoca da şüphesiz, bu kentin veziridir…
…………..
O’nun vereceği kararlar…
………….
Eskişehir’in geleceğini belirleyecektir…’
………………..
Yukarıdaki satırları tam 4 yıl önce yine Mayıs ayında bu köşede yazmışız…
…………..
Bugün Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda Ayşe Ünlüce oturuyorsa…
…………………
Kazım Kurt ve Ahmet Ataç görevlerine devam ediyorsa…
………….
AK Parti’nin Eskişehir aktörleri her zaman olduğu gibi kıskançlıktan çatlıyorsa…
………………..
Bu Yılmaz Hoca’nın aldığı karar ile gerçekleşmiştir…
…………
Ve Eskişehir’in veziri olduğunu bir kez daha göstermiştir…
……………………
KARİKATÜR:
…………………….
GÜNÜN SÖZÜ:
……………………
TEMEL’İN KÖŞESİ
Dişler
Temel Dursun'a fena halde kızar.
- Ula inşallah biri hariç bütun dişlerun dökülur!
Dursun anlamaz:
- Niye biri kaliyi ula, der.
- Ağrimasi içun!