1983-84 sezonu, Eskişehirspor düştüğü 2. ligde Karşıyaka ile birlikte şampiyonluğu kovalıyor.
Özellikle uzak deplasman maçları taraftar için çile oluyor.
Çünkü; deplasman maçlarından haber almak zor.
Ne skor ne sonuç öğrenemiyorlar.
Şimdiki gibi, sosyal medya, maç yayını ve cep telefonu yok.
O statlarda basın tribünü ve telefon yok.
Binbir rica stad müdürünün telefonunu kullanıyoruz.
Sürekli telefonun başındayız dakika ve skor bildiriyoruz.
Gazetede ki durum daha trajik.
Çünkü; gazetenin iki hattı da gelen yoğun aramalardan zaman zaman tıkanıyor.
****
Gazeteye kadar gelip, skor soranlar da artınca; çareyi Doktorlar Caddesi (İsmet İnönü) Hacet Sokaktaki gazete ofisinin camına asmakta bulmuştuk.
Gazete önünde ciddi bir kalabalık oluşmuş, skoru yazdığımız kağıdın değiştirilmesini bekliyorlardı.
****
Önemli deplasmanlar Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve Lüleburgaz. Bu dört takımla ikinci yarıda oynadık.
Deplasmanda hepsini yendik.
Özellikle yerel seçimlerden bir gün önce 24 Mart 1984'de Kırklareli sahasında oynadığımız bir deplasman maçı çok önemli.
Karşılamanın son dakikaları stadın telefonundan ben maçı skor ve dakika olarak bildiriyor, bu arada maçı adeta naklen yayınlıyorum. Telefonun gazetedeki ucunda rahmetli gazeteci dostumuz ve yazı işleri müdürümüz Önder Baloğlu var. Gazetenin ikinci telefonun diğer ucunda ise kulüp başkanı Yılmaz Sezer.
1-0 önde götürdüğümüz maçı Kaleci Alptuğ'un kurtardığı penaltı ve direklerden dönen toplar altında zor tamamladık.
****
Yılmaz Sezer Belediye Başkanlığına adaylığını koymuştu.
25 Mart 1984 seçimlerini kaybetti ama; Eskişehirspor kazandı.
Haftalarca süren iki puanlık farkı Karşıyaka'yı evimizde yenerek kapattık ve Karşıyaka'nın bir puan önünde şampiyonluğumuzu ilan ettik.
***
ALT YAPIYA YAPILAN HAKSIZLIK...
Her gelen gideni arattı.
Bir türlü isabetli kararlar verip, doğru işler yapamadık.
Eskişehirspor günden güne eridi.
Engelleyemedik.
Kulüp bu günkü durumuna geldi.
Şimdi; Eskişehirspor sevgisi üzerinden birbirimizi suçlamaya çalışıyoruz.
Halbuki; sevgi ortak.
Ama; ortak bir akıl üretilmediği için; herkes bir başka açıdan görerek dalıyor tartışmaların içine.
Hepimizin isteği aynı.
Bu kulüp bu zor günleri atlatsın.
Eskisi gibi ayakları üzerinde duran, doğru kararlar alıp, uygulayan bir kulüp olsun istiyoruz.
Ama; bir kavgadır sürüyor.
En son gündeme gelen; Alt Yapı Derneği ile Eskişehirspor alt yapısı üzerinden yapılan tartışmalara anlam veremedim.
****
Bu gün bu takım öyle veya sahaya çıkabiliyorsa, bu alt yapının eseridir.
Yönetsel hatalar yüzünden zaman zaman tu-kaka ilan edilen ne Alt Yapı Derneğinin, ne de kurumsal alt yapının bir suçu yok.
Onların tanıdığım ve bildiğim kadarı ile tek hataları Eskişehirspor'u çok sevmek.
****
Futbol Alt Yapı Derneği başkanı Sebahattin Tekin ve Kurumsal alt yapının başındaki Serdal Eroy'a haksızlık edildiği düşüncesindeyim.
Yıllar içindeki gelişmeler, İsmail Arca ve arkadaşlarının özerk bir Alt Yapı Derneği kurmasının ne kadar isabetli olduğunu görmüş olduk.