Ramazan Bayramını evlerimizde geçirdik.

Küçükler ziyaretimize gelmedi. biz de büyüklerimize gidemedik.

Kapıyı çalan komşu çocukları da yoktu.

Şekerler, çikolatalar elimizde kaldı.

İlginçtir mahallenin davulcusu bile gelmedi.

Değişik bir deney oldu bizler için.

****

Ramazan geçti, önümüzde kurban bayramı var.

Anlaşıldığı kadarı ile bu defa kısıtlama düşünülmüyor.

Kurbanlar kesilecek, bir büyüğün evinde sülale boyu düzenlenen kahvaltıda toplanıp kavurma yenecek.

Sarılmak serbest.

Her türlü risk alınarak eller öpülecek.

****

Hazır et varken, ailecek pikniğe gidilecek.

Bir yanda mangal, diğer yanda oyun havası.

Oyunlar oynayacağız.

Koronayı unutacağız.

****

Lig maçları seyircisiz oynanıyor.

Antrenmanlarda tribünler dolu, sosyal mesafe hak getire.

Halı sahalar kapalı.

Futbol okullarındaki antrenmanlar yapılamıyor.

Amatörlerde bazı ligler iptal edildi.

Yeni dönemde ne olacak?

Nasıl olacak, belli değil.

****

Biz alışkanlıklarımıza son derece bağlıyız.

Gelenek görenek gibi isimler altında alışkanlıklarımızı sürdürüyoruz.

Saygımızı, sevgimizi uzaktan göstersek;

Sarılmasak olmaz mı?

Bu defa el öptürmesek.

Herkesin korona virüs kapsamında alınan önlemlere uymasını diliyorum.







DEPREM HATIRLATIYOR. 

Deprem kendi gerçeğini hatırlatıyor.

Dün gece sabaha karşı uykumuzdan uyandıran deprem gibi.

Eskişehir her ne kadar 2. ve 3. deprem bölgesinde gösterilse de, jeolojik yapısı nedeni ile 150-200 kilometre uzaklıktaki illerde meydana gelen depremlerden ciddi şekilde etkileniyor.

Binalar hasar görüyor ve yıkılıyor.

Ölümler yaşanıyor.

****

Olası bir İstanbul (Marmara) depreminin Eskişehir'i nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz.

1999'da meydana gelen 7.4 şiddetindeki 17 Ağustos Marmara depreminde 20 bine yakın insan ölmüştü.

Depremin merkezi kilometrelerce uzaktaydı ama; Eskişehir'i de yıktı.

5 katlı bir bina yıkılmış, enkaz altında kalan 33 kişi yaşamını yitirmişti.

Umarım; yine binalar yıkılmaz, yeni ölümler gerçekleşmez.