Bir zamanlar bir ülkenin genç, güzel göğüslü bir kraliçesi varmış. Şövalye Steafan kraliçenin göğüslerine hastaymış…
……..
Bir gün bu ilgisini yakın arkadaşı olan sarayın hekimi Heratiyus ile paylaşmış. Heratiyus bir süre düşündükten sonra ‘Ben senin hayalini gerçekleştiririm. Ama bin altın isterim’ demiş…
…………
Şövalye Steafan teklifi hemen kabul etmiş. Hekim Heratiyus kraliçe hamamda yıkandığı sırada gizlice sutyenine kaşıntı tozu koymuş…
………..
Kraliçe hamamdan çıkıp, üstüne giyindikten sonra göğüsleri öyle kaşınmış ki, çıldıracak gibi olmuş…
………..
Kral hekimi çağırmış. Heratiyus ‘Bu kaşıntı bir salgındır. Daha önce yaptığımız deneylerde bunun panzeri sadece ender kişilerin tükürüğünde bulunduğunu fark ettik. Bu sarayda ise bir tek şövalye Stefan’ın tükürüğü buna uydu’ der…
…………
Bunun üzerine kral Stefan’ı çağırttırmış. Hekim Heratiyus kaşıntı tozunun panzerihini Stefan’a vermiş. ‘Bunu sen ağzına doldur, yaladıkça kaşıntı geçecektir’ demiş…
……….
Stefan böylelikle muradına ermiş. Ancak Stefan hekim Heratiyus’un bu konuyu açığa vurmaya cesaret edemeyeceğini düşünerek bin altını vermemiş…
………
Ertesi gün Heratiyus kaşıntı tozundan birazını da kralın donuna koymuş. Kral hemen Stefan’ı çağırttırmış…
………….
Ablalarım, abilerim, siz siz olun borcunuza sadık olun…
…….
Ve daha önemlisi doktorlarla, sağlıkçılarla uğraşmaya kalkmayın…
…………….
Özellikle bu salgın ve karantina günlerinde…