Akıl hastanesinde yatan kadın ölü olduğuna inanıyormuş. Bu nedenle yemek yemiyor, hiçbir yaşamsal faaliyette bulunmuyormuş…
………….
Uzmanlarca yapılan tedavilere cevap vermiyor, her türlü çabaya karşı ikna edilemiyormuş…
………
Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan uzmanlardan biri sonunda hastaya ölülerin kanayıp, kanamayacağını sormuş…
…………
Hasta: "Tabii ki kanamaz. Çünkü ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur" demiş…
……………..
Bunun üzerine psikiyatrist, küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırmış…
……………….
Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginç olmuş: "Lânet olsun, ölüler de kanarmış!"
…………….
Dünyanın en büyük maden kazası yaşanıyor, 301 kişi can veriyor…
……………..
Tatil yaptıkları en güzel günde, 78 kişi diri diri yanıyor…
……….
12 askerimiz girdikleri mağarada zehirleniyor…
………..
Depremde ölenlerin isimleri kullanılıyor, sahte diploma, ehliyet dağıtılıyor…
………….
Halı yıkamacı psikolog yapılıyor…
…………..
Ama kimseden ‘çıt’ çıkmıyor…
…………..
Büyük bir sosyal çürüme yaşanıyor…
………….
Kendini ölü sanan kadının tersine…
………………
Yaşadığını sanan ölüler in sayısı her geçen gün artıyor…
ŞIH!
Türkmen Ailenin evine bir Şıh misafir gelir, buyur ederler, köylülerle birlikte odaya girerler…
………………
Köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, Şıh efendi arada bir irkilir gibi yapıp, ‘Hoşt, hoşt’ der…
……….
Köylüler merakla bakarken Şıh ‘ Bir köpek Kabe’nin duvarına işemeye niyetleniyordu. Köpeği kovaladım’ der…
………………
Köylüler şaşırmışlar, Şıh’a hayran hayran bakmaya başlamışlar…
…………….
Onları kapının eşiğinden dinleyen evin hanımı ise sofrayı hazırlar. Herkesin önüne üzerinde et olan pilav tabağı koyar. Ama Şıh’ın tabağında et yoktur…
……………………..
Şıh bir süre sonra kadına ‘Benim tabağımda niye et yok?’ diye sorar…
……………
Kadın sofraya yaklaşır, tabağı ters çevirir…
……………
Şıh’ın etlerini pilavın altına koymuştur…
……….
Etlerin gözükmesiyle de elindeki kepçeyi Şıh’ın kafasına indiren kadın ‘Ulan tabağındaki eti görmedin de, Kabe’deki iti mi gördün deyyus’ der…
………………
Zamane Şıh’ları ve Şeyhlerine dikkat…
Alman turistler tarafından 1913 yılında çekilen Eskişehir Taşbaşı Çarşısı fotoğrafı…
TEMEL’İN KÖŞESİ
Horoz İlacı
Temel ile Dursun sohbet ediyorlardı. Dursun;
- Yahu Temel sen tavuklarına yanaşmayan horozi nasıl tedavi etturdun? Diye sordu. Temel;
- Veteriner getirdim. Yemlerine bir ilaç kariştirdu. Ondan sonra tavuklara rahat vermez oldilar. Şaştım kaldim uşağum. Dedi.
Dursun rica etti;
- Uy Temel şu ilacın adını bana da söyleyiver!
Temel'den cevap geldi;
- Adını bilmiyrum ama tadu nane şekerine benzeyi…