Yerel basının mimarı,
ulusal basının rol modeli,
basın dünyasının duayeni,
Sakarya Gazetecilik Okulunun kurucusu, Üstün ÜNÜGÜR
aramızdan ayrıldı acımız büyük…
Eskişehir sivil toplum kurumları önemli bir kimliği kaybetmenin
hüznünü yaşıyor.
İş dünyasının kaybı çok büyük.
Tarih dostları sohbetlerinde onun eksikliğini hissedecek.
Sakarya gazetesi çalışanları,
yazarları, okuyucuları onu hep özleyecek.
ÜNÜGÜR Ailesi, yaşamları boyunca
onun manevi varlığını yaşatmanın çabası içerisinde olacak.
Baba ve Eş acısını atlatmak
kolay olmasa gerek, sabırlar dilerim.
Üstün Bey’i 80’li yılların ilk yarısında tanıdım.
Okul gazetesinin hazırlanmasında,
basımında bize destek verdi.
Gazete onunda mezunu olduğu ekolün devamı olan
maarif kolejine EAL’ye aitti.
Aile ile dostluğumuz sevgili Üstüner ve Kaan’ın
üniversite hazırlık sürecinde başladı.
Üniversite Evlerinde iyi komşuluk ilişkilerimiz oldu.
Yönetim Kurulu üyeliğini üstlendiğim ESİAD’ın çalışmalarına destek verdi.
Özenle kurduğu matbaayı eğitim çalışmalarımızda her zaman bize açtı.
Sohbetlerimizde beni etkileyen sözleri vardır.
Özel televizyonların ilk kurulmaya başladığı günlerdi; ancak yasal değillerdi.
Eskişehirde yerel televizyon henüz yoktu.
Yasal olmayan bir girişime sıcak bakmadı,
prensiplerini korudu.
Demokrasiye, hukuk devletine inancı tamdı.
Bağımsız gazetecilik ilkesinden hiç ayrılmadı.
Yazılarınızda;
“Ne yazdığınız önemli değildir, nasıl yazdığınız önemlidir”
sözü onun gazetecilere öğütüdür.
Medeni kanun konusunda bir sohbetimizde
söz mecelleye kadar uzanınca
köşe yazmamı önerdi.
Beni üniversite yıllarımdan sonra birkez daha yazmaya yöneltti.
Sakarya gazetesinin değerli okuyucuları ile bir araya getirdi.
Onu unutmayacağız
Işıklarda uyusun…