Anmalar bu kentin geleneklerinden birisi.
Öğretmenler günü bunların başında gelir.
Bize doğru örnek olan ve geleceğimizi şekillendiren öğretmenlerimizi bir kez daha anacağı. 
Benim öğretmenlerim; Futbol okulunda Adil Atalık, Orta okulda Hüseyin Mor, Lisede İsmail Hakkı Ünal, Akademi takımında Hatay Sarkanak. Fatihspor'da Faruk Tuncel.
İlginç olan şu ki; antrenör olmalarının dışında hepsi öğretmen...
Saygı ile anıyoruz.
****
Bu kentin diğer bir geleneği de; milli sporcularını anmak.
Bugün aynı zamanda Eskişehirsporlu milli kalecimiz Sinan Alağaç'ın aramızdan ayrılışının 36. yılı.
Onu bir kez daha Esentepe'de kabri başında düzenlenen tören ile anacağız.
Anma töreni yıllarca olduğu gibi; Tepebaşı Belediyesi ve TÜFAD Eskişehir Şubesi tarafından düzenlendi.
Katılmak isteyenler için tören saat 10.00'da.
****
1985, 24 Kasım'ında acı haber Eskişehirspor'un Abant kampından geldi.
Henüz altın çağındaydı 25 yaşında yitirdik örnek sporcuyu.
Sinan çok büyük bir yetenekti.
Eskişehirspor kalesi ile birlikte milli takım file bekçiliğinde de yıldızı parlayan isimlerden birisiydi.
Yaşasaydı, 61 yaşında olacaktı.
Bizler onu 25 yaşındaki hali ile hatırlıyoruz.
Onu unutmadık.
Unutmayacağız...


********

KISIR DÖNGÜ... 
Üretimde ham maddeyi döviz ile alıyorsun.
Ürettiğini Türk Lirası ile satıyorsun.
Doviz kuru arttıkça işletmelerin yükü daha da artıyor.
Akaryakıt ücretlerindeki artış nakliye ücretlerini, Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki yükseliş ise üretim maliyetlerini tetikliyor.
Kısır döngü içindeyiz.
Kimse sorunu çözme adına birşeyler yapmaya çalışmıyor.
Çaba harcamıyor.
Neyi; bekliyorlar acaba?
Yani; her şey bir kaç ay öncesinden daha yüksek maliyetlerle üretiliyor.
Hayat pahalılığı dayanılmaz bir hal aldı.
****
Sanayici zarar etmemek adına bu yükü, mecburen tüketiciye yansıtıyor.
Ama; tüketicinin durumu çok vahim.
Onların yapabileceği bir şey yok.
Sabit gelirli çalışan ve emekli.
Cebindeki para sürekli eriyor.
Onların gelirlerini arttırmak için bir çaba yok ortada.
Yoksulluğa mankum ediliyorlar.