Eskişehirspor Altay’a 6-0 yenildi.
Skorun yanında oyun içindeki eksiklerimiz çok fazla.
Teknik detaylara fazla girmeden, takım bu lig için yeterli değil.
Belli ki kafalar karışık.
Bu sezon işimiz çok zor.
****
(1966-67) yılında şimdiki adı Süper Lig olan Türkiye birinci ligine çıktığımız ilk sezonun 6. haftasında evimizde başka bir siyah beyaz renkli takım olan Beşiktaş’a 6-0 yenilmiştik.
Bu 1. Ligde sahamızda aldığımız ilk yenilgiydi.
Eskişehirspor bu yenilgiye takılıp kalmadı.
Ligi 8. Sırada tamamlamayı başardı.
Sonraki sezon 9. Olduğumuz ligde, çalıştık, tecrübe kazandık ve O devler liginde iki sezon üst üste ikinci olduk.
****
68-69 sezonunda ligi Beşiktaş ve Fenerbahçeyi geride bırakarak Galatasaray’ın ardından ikinci sırada tamamladık.
Bir sezon sonra da bu kez Fenerbahçe’nin ardından birkez daha ikinci olduk. Eskişehirspor 46 gol atarken, takımdan Fethi Heper gibi bir gol kralı çıkardı.
O sezonun ardından katıldığımız Türkiye Kupasında Bursaspor’u eleyerek kupayı kazanan takım olduk.
O yıllarda kulübün borcu yoktu.
****
Bu başarı tesadüf değildi.
Şehrin ve taraftarın desteği tamdı.
Hiç bir zaman inançlarını yitirmediler.
Boş değil, nokta transferler yaptılar.
Anadolu futbolunda bir ekol oldular.
****
Bugün şehrin desteği azaldı.
Taraftar güvenini ve umudunu kaybetmeye başladı.
Son yıllarda yapılan boş ve hesapsız transferler yüzünden borçlar tavan yaptı.
Borçlar yüzünden transfer yasağı aldık.
Puanımız silindi.
Belki de bu yüzden küme düşürüleceğiz.
50 yılda en tepeden geldiğimiz nokta bu.
**********
KAHRAMAN ARAMAYIN!
İşler kötü gittiğinde ‘gelsin biri bizi kurtarsın!’ diyerek bir kahraman ararız.
Başımıza kahraman diyerek kurtarıcı olarak getirdiğimiz adamların zamanla yetersiz olduğunu anlarız ama; iş işten geçmiştir.
Bu siyasette de, futbolda da, iş hayatında da böyle.
Onlar gelirler, ve her şeyi dağtıp giderler.
Ama; sonuçlarına biz katlanmak zorunda kalırız .
****
Önemli olan bir kahraman aramak, kurtarıcı bulmak değil.
İşin başına doğru adamları getirmek.
Seçerken çok dikkatli olmalıyız.
Yıllardır kulüpe kurumsallaşmadan söz ediyoruz.
Ama; henüz bir tek adım atmadık.
****
Göreve gelenler, kurumsallaşma yerine egolarını tatmin etme yoluna gidiyorlar.
Ne yazık ki; kulüp hamasi sözlerle yönetilmiyor.
Kulüp ve takım sevgisi başka bir şey.
Futbolda doğru yönetim modeli oluşturarak doğru yerlere doğru adamları (profesyonelleri) getirmek başka bir şey.
****
Son söz; kahraman aramayın.
Bu kulübü kurumsallaştırın.
Kahraman olun.