Yunus Emre İlköğretim Okulunun bahçesinde iki tane büst var.
Birinci büst: Bize vatanım diyeceğimiz bu ülkeyi bırakan Atatürk’ün
İkinci büst: Okula adını veren büyük düşünür Yunus Emre’ye ait.
Gece oradan geçerken iki büstün de karanlık içinde olduğunu gördüm.
Sonra okula baktığımda ışıklarla aydınlatıldığını gördüm.
Tam bize yakışanı yapmışız dedim.
Bu ülkeyi kurtaranla, okula adını vereni değilde binayı aydınlatmışız.
Sonra da kürsülere çıkıp milliyetçilikten söz ederiz.

Gelelim kentimizde yaşamış olan Yunus Emre’ye
Bizim aydınlanmamız için bir ömür veren.
“Ilim ilim bilmektir. 
İlim kendini bilmektir. 
Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır.”
Diyerek eğitime verdiği önemi belirten kişiyi aydınlatmıyoruz.


Sadece bu mu? 
Vilayet Meydanında, valilik binasını aydınlatırız DA
Bize bu ülkeyi kazandıran Atatürk’ün Heykelini aydınlatmayız.
Eskiden aydınlatılan Atatürk Heykeli 
Şimdi neden aydınlatılmaz anlamıyorum?
Aydınlattığınız okul binası ile valilik binasını neden aydınlatıyorsunuz.
Bu binalar tarihi binalar değil.
Esas aydınlatacağınız o binalara ruh veren heykel ve büstlerdir.