Milli takımımız Hollanda'dan 6 gol yedi.
Haklı olarak ortaya konan kişiliksil futbol ve skor için herkes Şenol Güneş'i eleştiriyor.
Aldığı daha doğrusu kendisine verilen maaş üzerinden eleştiriler yoğunlaşıyor.
Hollanda Teknik Direktörü 500 bin avro alırken bizim teknik diektöre 3 milyon 200 bin avro ödeniyor.
****
Milli takımda para; milli gurur, onur ve ayyıldızlı formayı taşıma ayrıcalığının üzerine çıkmış.
Bu adamlar kendi kulüplerinde dünyanın parasını alıyorlar.
Paraya ihtiyaçları mı var?
Biz ay yıldızlı bayraklı formayı taşıyanların millet için oynamasını bekleriz.
****
Şenol Güneş istifa etse, milli takımda ne değişecek?
Kaldı ki, neden istifa etsin!
Gönderilirse parası tıkır tıkır ödenecek.
Neden bıraksın?
Bu sistem yeni 'güneşler!' bulur.
Tüm sorunların kaynağı olarak Teknik Direktörü Güneş'i göstermek milli takımdaki sistemin yanlışlıklarını gözardı edecektir.
****
Şenol Güneş, TFF'nin işçisi.
Patron TFF.
İşçiye ödenecek paralar belli.
TFF 3 milyon 200 bin avro ödüyorsa, o Güneş'in değil, Türk Milletinin sorunu.
Sanırım kendi şirketlerinde böyle yüksek paralar ödenen kimse yoktur.
TFF başkan ve yöneticilerinin özel şirketlerinde genel müdür ve ceo maaşları ne kadar?
Şenol hocanın maaşına yaklaşan var mı?
Merak ediyorum.
****
TFF yönetimi süper ligdeki yanlış uygulamaları ile milli takım kaynaklarını yok ediyor.
TFF Türkiye liglerinde yabancı futbolcu sayısı serbest bıraktıkça, milli takım kaynakları daralıyor.
Avrupa'da yetişen Türkler olmasa sahaya takım çıkarmakta zorlanacağız.
TFF kendini kurtarmak için Teknik Diretörün fişini çekmeden, kendi fişini çekmeli.
Milli takımımızın ve Türk futbolunun başka kurtuluş yolu yok!
GAZETECİ OLMAK, YA DA OLMAMAK...
Gazetecilik yasası olan belli kurallara uyulması gereken bir meslektir.
Ne yazık ki; kentte bu sıfatı kullanıp, kendisini gazeteci olarak lanse eden isimler çoğaldı.
Gazeteciler belli bir basın kuruluşuna ve basın yasasına bağlı çalışırlar.
Gazetecilik cemiyetleri ve derneklerine üyedir.
Gazetecilik dışında bir işle uğraşamazlar.
****
Basın sektöründe belli bir süre çalıştıktan sonra 'basın kartı' almaya hak kazanırlar.
Gazetecilik mesleğine bağlı olanlar; eleştirirler ama, iftira atmaz, kimseyi karalamaz, fikrini söyleyen gazetecileri sosyal ve cinsel farklılıklar üzerinden linç etmeye kalkmaz.
Özel hayata dil uzatmaz.
Cumhuriyetin kurucu değerlerine saygısızlık etmez.
Provokasyon yapmaz, hiç kimseyi trollemez...
****
Medyada sıkça rastlıyoruz.
O isimlerden birisi için Çağdaş Gazeteciler Derneği yönetimi bir kınama yayınlamış.
Kurumları gazetecilikle alakası olmayan bu kişi için bilgilendirmişler.
Kurumlar umarım, basın toplantıları için çağrı yaparken gazeteci olanla, olmayanı ayırt ederler.
