AYŞE ÜNLÜCE: Şehir de, Yılmaz Büyükerşen’in ‘Kızım’ dediği Ayşe Ünlüce’ye büyük ilgi var. Hakimlik yapmış olmas,  avukatlık unvanı bulunması ve belediye tecrübesi  güven veriyor. Ünlüce son haftaya favori olarak giriyor…
NEBİ HATİPOĞLU: Parti değiştirmesi ve AK Parti’ye sonradan gelmesi güven sorunu oluşturuyor. Çok büyük vaatlerde bulunmasının ne derece etkili olduğu seçim sonucunda belli olacak…
KAZIM KURT: 10 yıl çok çalıştı, önemli işler yaptı, halkın gönlüne girmeye başardı. ‘Halkçı Başkan’ unvanını aldı. Rakibine göre favori konumda…
ÖZKAN ALP: Beylikova belediye başkanlığı döneminde iyi işler yapmış, başarılı projelere imza atmış bir isim. Ancak Beylikova ile Odunpazarı kıyaslandığında, işi oldukça zor…
AHMET ATAÇ: Seçimin en rahat ismi, Tepebaşı’nda çok seviliyor, sayılıyor. Her seçimde olduğu gibi yine büyük farkla kazanabilir…
HAMİD YÜZÜGÜLLÜ: Sivrihisar’ın efsane başkanı, ilçesinde önemli projeleri hayata geçirmiş biri. Odunpazarı adayı olsaydı, şansı daha yüksel olabilirdi. Zira Sivrihisarlıların büyük bölümü Odunpazarı’nda yaşıyor. Tepebaşı’nda yani Ahmet Ataç’ın karşısında ise işi çok ama çok zor…


Ozkan Alp 5899 BNebi-42Kazim Kurt 2077 BHamid-1Ayşe-8Ahmet Atac 1364 B
………..
PANİK YAPMA ESKİŞEHİR!
1950’li yıllarda bir gemi Portekiz’den aldığı şarapları İskoçya’ya götürür. Gemi yükünü boşattıktan sonra, gemide çalışan bir denizci, unutulan bir şarap kolisi olup olmadığını kontrol etmek için soğuk hava deposuna girer…
………………
Onun içeride olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise kapıyı dışarıdan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, duvarlara vurur ama kimseye sesini duyuramaz…
………..
Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. 
…………..
Çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar…
……..
Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın dayanılmaz yakıcılığını anlatır…
……….
Şilep Lizbon’a demir attığında, soğuk hava deposunun kapısını açan kaptan, zavallı denizcinin cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur…
……
Ve hayretten dona kalır…
……….
Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. İskoçya’ya götürdükleri Madura şarapları 18 derecede taşınırmış. Yük boşalttıktan sonra da soğutma sistemi kapanırmış…
……………
Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için ölmüş…
(Kaynak: Bernard Werber, ‘İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi’)
NOT: Bu Pazar kentlerimizi yönetecek belediye başkanlarını seçeceğiz.  İyi düşünelim, doğru karar verelim. Aman güzel Eskişehir’imizi yanlış ellere teslim etmeyelim...

………………….
GÜNÜN SÖZÜ

Platon Sozleri

…………………
TEMEL’İN KÖŞESİ
SİNEKLER
Temel ile Fadime yaylaya çıkmışlar. Açık havada uyumak istemişler ama sivrisinekler bir türlü uyutmamış. Çareyi yorganın altına saklanmakta bulmuşlar. Bir süre sonra yanlarına ateş böcekleri gelmiş. Temel bir ara başını çıkarıp ateş böceklerini görünce hemen kafasını yorganın altına sokmuş ve Fadime’yi dürtmüş. –Ula Fadime, sivrisinekler ellerinde fenerlerle bizi ariler…’