Yaklaşık bir yıl önce, Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun Manavgat Titreyengöl’deki bir otelde genel kurulu yapılmıştı…
***********************
Antalya ve Manavgatlı meslektaşlarımız, bölgede bulunan turistik otellerin yüzde 80’inin ruhsatsız olduğunu söylemişti…
*********************
“Bu nedenle belediyeler, bir etkinlik ya da festival düzenlediğinde, otellerden para topluyorlar” demişlerdi…
*****************************
Yani, belediyelerin bir nevi otelleri haraca bağladıklarını ifade etmek istemişlerdi…
**********************
Bir süre önce Antalya ve Manavgat Belediyeleri’ne operasyon yapılmıştı…
*********************************
Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara tutuklanmıştı…
*****************************
Manavgat Belediyesi’ne yapılan operasyonda da baklava kutularında paralar ele geçirilmişti…
**********************
Şimdi de rüşvet suçundan tutuklanan başkanın yeğeni itirafçı olmuş…
**************************************
Belediyenin alt katında bir depoyu göstermiş. Burada tam 3 kilo altın, 500 bin Euro ve 160 bin dolar ele geçirilmiş…
***************
Savcılığın iddianamesinde ise 800 milyon liralık rüşvet yer alıyormuş…
***************************
Bunlar gerçekten çok ciddi paralar…
***************************************
Anlaşılan bu belediye başkanları her hafta bir etkinlik ya da festival yapmış…
*****************************
Ama kendileri için…
Meyve Çekirdeği
Bir zamanlar Çin’de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çalar. Adamı yakalayıp imparatorun karşısına çıkarırlar…
********************
Adam, “Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım, çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affederseniz, size paha biçilemez bir armağanım olacak” der…
*************************************
İmparator dudak büker: “Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?” der…
*************************
Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve, “Bu çekirdeği ekerseniz, bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz” der…
****************************************
İmparator kahkaha atarak, çekirdeği ekmesini ve altın meyveleri gördüğünde kendisini affedeceğini söyler…
*********************************
Yoksul adam, “Ben ekemem çünkü ben hırsızım. Bu tohumu, ömründe hiç hırsızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. O zaman bu altın meyve verir. Bu tohumu siz ekmelisiniz” der…
******************************************
İmparator biraz düşündükten sonra, “Ben bahçıvan değilim. Tohumu yardımcıma verin” der. Yardımcısı da çeşitli bahaneler söyler: “Tohumu haznedar başı eksin” der…
********************************
O da bir bahane bulur, başkasını söyler. Herkesin bu görevden kaçtığını gören İmparator, “Hadi bakalım, bu hırsız bahçıvana tohumun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim” der…
************************
Cebinden bir altın çıkarıp yoksul adama verir. Sonra herkesin ceplerinden sessiz sedasız birer altın çıkarıp adama vermesini izler…
**********************************
Sonra da gülerek, “Bas git buradan be adam, bugünlük bu ders hepimize yeter” der…
*********************************************
Ortalığın toz duman olduğu şu günlerde, tohumu ekecek temiz kimse var mı dersiniz?
TEMEL’İN KÖŞESİ
ARABA
Temel araba kullanırken hep gülüyormuş. ‘Niye hep gülüyorsun?’ diye sormuşlar. Temel şu cevabı vermiş ‘Arkadaşlar güle güle kullan dedi…’