İnsanız elbette hata yapacağız veya yanlış kararlar vereceğiz. Bu hata ve yanlışların
çıkan faturalarını da ödeyeceğiz, çünki yapılan hata bize ait. Ama ülkelerin hata veya
yanlış yapma lüksleri olamaz! Olamaz, çünki o yanlış ve hataların faturasını o ülkede
yaşayan insanlar öder.
Suriye örneği önümüzde; neler yaşadık neler! Bulaşıcı çocuk hastalıklarından tüm
ülke çocukları nasibini aldı. Ülkemizde bitti dediğimiz çocuk hastalıkları tekrar
hortladı. Onlar bize biz onlara uyum sağlayamadık. Çünki gelen insan sayısı
Avrupa’nın bir ülkesi kadar nüfusa sahipti. Şimdi de Afgan sığınmacıları ellerini
kollarını sallayarak ülkemize giriyorlar. Bu gelenlerin sağlık kontrölleri yapılıyor
mu? Ülkemize gelenleri içinde Taliban denilen terör örgütüne sempati duyan gençler
var mı?
Gelen bu Afgan sığınmacıların kovid aşıları yapılmış mı? Yapılmadıysa ne gibi tıbbi
bir önlem alınacak. Gelenlerin sosyal durumları ve eğitimleri nedir? Evli ve çocuklu
kaç aile var. Bu insanların ne gibi alışkanlıkları var biliniyor mu? Bu gelenlerin
konaklama sorunları ne olacak? Bu gelen sığınmacıları ülkemizde ne kadar misafir
edeceğiz. Suriyeli ve Afganistanlı bu insanlar neden Türkiye’yi seçiyor. Kendi yaşam
koşullarına uygun bir çok Arap ülkesini ve İran’ı geçip niye Türkiye’ye geliyorlar.
Şeriatla yönetilen o kadar ülkeyi geçip de neden laik Türkiye Cumhuriyetini
seçiyorlar; neden acaba?