Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilde yıkıma neden olan yüzyılın depremi sonrasında Eskişehir’deki riskli binaları dile getirmiştik hatırlarsanız…
Bunlardan en önemlisi Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi binasıydı.
***
Yapımı yıllar süren, yakınından fay hattı geçen, zemininden sürekli su boşaltılan, en son 2012 yılında kontrolü yapılan ama raporu çıkartılmayan ve her gün en az 5-6 bin kişinin içinde bulunduğu binanın acilen kontrolden geçirilmesi gerektiğini bu sütunlarda defalarca ama defalarca ifade etmiştik.
***
Ne yazıktır ki içinde çalışmak zorunda olan insanların “Her gün dua ederek çalışıyoruz” diye sürekli endişe yaşadığı bina ile ilgili olarak bugüne kadar ne bir yönetici açıklama yaptı, ne de binanın bir kontrolden geçtiğini duyduk.
Demek ki devasa hastanenin binası resmen Allah’a havale edilmişti
***
Geçenlerde, merkezi Odunpazarı olan 2.5 şiddetinde bir deprem yaşadık…
Neyse ki şiddeti düşük bir depremdi…
Aklımıza ister istemez hastane binası geldi.
Merak etiğimiz?
O deprem sonrası, o riskli olduğundan endişe edilen hastane binası, o bina ile ilgili sorumluğu olanların da akıllarına geldi mi acaba?
“Yahu bu işin hiç şakası yok” diye düşünüp, hastane binasının depreme dayanıklı olup olmadığıyla ilgili bir şeyler yapmayı akıllarından geçirdiler mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
KABUS GİBİLER! SÜREKLİ TACİZ EDİYORLAR!
Dün bütün günün akşamında telefonumuza bir göz gezdirdik, tam 23 kez aranmışız…
Bu aramaların 9’u sadece normal aramalar.
Geriye kalan 14 aramanın 8’i 850 ile 6’sı ise 212 ile başlayan, telefonu açtığınızda “İnternet sözleşmeniz sona ermiştir.” sesinin geldiği aramalar.
Bildiğiniz gün boyu taciz ediyorlar.
Açmıyorsunuz bir daha arıyorlar.
Red ediyorsunuz, aradan birkaç dakika geçmeden bir daha arıyorlar.
Bir daha aramayın tuşuna basıyorsunuz, yılmıyorlar yine arıyorlar.
İster istemez internet sözleşmesine bakıyorsunuz, sözleşmenin bitmesine aylar var.
Kabus gibiler…
Sürekli arıyor, sürekli taciz ediyorlar.
Kimse de çıkıp bu ıstırabı sona erdirmek için parmağını kımıldatmıyor iyi mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
DOLAR MUHABBETİ…
Dövizin yükselmesiyle ilgili üç ayrı sokak röportajı izledim.
Birincisinde doların böylesine yükselmesinin nedeni soruluyor vatandaşa…
Vatandaş “Amerika düğmeye bastı. Erdoğan’ı seçimle götüremeyince doların fiyatını yükselterek ülkemizi zor durumda bırakmak istiyor.” cevabını veriyor.
***
İkincisinde; vatandaşa doların 10 liraya düşmesi halinde ne yapacağı soruluyor?
Vatandaş “Dolar alırım” diyor.
***
Üçüncüsünde ise “Bu dolar neden bu kadar yükseliyor?” diye soruluyor başka bir vatandaşa…
Vatandaş “Dolar yükselmiyor ki Türk parası düşüyor” cevabını veriyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
HER YAĞMUR SONRASI AYNI YERLERDE AYNI MANZARA!
Eskişehir’in merkezi ve çevresine zaman zaman normalin üzerinde yağış düşüyor.
Normalin üzerinde yağan yağmurla birlikte belirli bölgeler sular altında kalıyor…
Dikkat edin! “Belirli bölgeler” diyoruz.
Yani…
Normalin üzerinde yağan her yağmur sonrası herkesin artık ezberlediği noktaları su basıyor.
Bu durum da her yağışta sıkıntı yaratıyor.
Merak ettiğimiz?
Her yağış sonrası sular altında kalan ve herkes tarafından da artık ezberlenen bu noktalarda neden bir türlü önlem alınmıyor?
Aşırı yağan her yağmur sonrası aynı manzaranın ortaya çıktığı yerlere bu tabloyu sonlandıracak bir tedbir neden alınmıyor?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
