Geçim sıkıntısı çekiyor.
Sesini duyuramıyor.
Tüketim maddelerine yapılan zamların altında eziliyor.
Kışa girilirken elektrik ve doğalgaz zamları tüketiciyi daha da zorlayacak.
Ülkede dar gelirlinin ve emeklinin yaşam kalitesi düşüyor.
Yönetenler bunun farkında değilmiş gibi davranıyor.
Pembe tablo çiziyorlar...
Ne işçi, ne memur, ne de çiftçi ve esnaf ile doğru iletişim kuramıyorlar.
Buz dağının sadece üstünü görüyor,  altını görmüyorlar.
****
Ekonomide uçurumlar büyüyor.
İşsizlik ve yoksulluk artıyor.
Ülkede çalışan kesimin yüzde 55’i asgari ücret alıyor.
Makas sürekli açılıyor.
Birisi çıkıp, 'kral çıplak' diye bağırması gerekiyor ama ses yok!
Muhalefet, gücü elinde bulunduranların karşısında etkisiz kalıyor.
Söyledikleri doğru olsa bile kaale alınmıyor.
Her görüşten insanın birlikte yaşamayı başardığı ülkede siyasi kutuplaşma körükleniyor.
Her seçim arefesinde olduğu gibi saflar sıklaştırılıyor.
****
Üniversite mezunu binlerce genç iş bulamıyor.
Onlara yeterince iş sahası açılmıyor.
En kötüsü de erken yaşlarda umutsuzluğa itiliyorlar.
Neredeyse tüm illere plansız programsız üniversiteler ve yüksek okullar açıldı.
Üniversite ve öğrenci sayısı arttırmakta başarılı oldular ama iş sahası yaratılma konusunda aynı beceriye gösteremediler.
Ama; o okulları bitirenler işsizliğe mahkum edildi.
Sokaklarda onbinlerce işsiz üniversiteli var.
Yönetenler bu gençlerin sorumluluğunu almaktan kaçınıyor.
Onları görmezden geliyorlar...

*******

İKİ SİNAN... 

Eskişehirspor'un efsane file bekçisi Sinan Alaağaç'ı yeğeni Sinan Ören.
Eskişehirspor'da acı tatlı anıları var.
Eskişehir kariyerinde başarılar da var, başarısızlıklar da.
Hafta sonunda rakip takımın kaptanıydı.
Maç sonrası duygusal sözlerle anlattı durumu "Benim dönemim top toplayan arkadaşlar şimdi bana rakip oldu."
****
Eskişehirspor'a sahip çıkılmasını isteyen kaleci Sinan, kulübün bu durumda olmasından üzüntü duyuyor.
Eskişehirli futbolcular hangi takıma giderse gitsin, siyah kırmızılı renklere karşı aidiyet duygusu taşıyorlar.
Sinan kulübün kulüp lisansı alması için imza veren futbolculardan birisi, ne yazık ki yabancı futbolcular aynı iyi niyeti göstermiyor, hatta bazıları kulübü yokuşa sürüyor.
Yerliler imzayı basıyor.
Diğerleri ayak diriyor.
Pazarlık masasını dağıtıyor.
Kulübün önünü tıkıyorlar...