Gazetecilere saldırılar yoğunlaştı.
Gazetecinin tek suçu(!) eleştirmek...
Gazeteci meslek yapısı gereği muhaliftir.
Gördükleri, duydukları ve bildikleri üzerinden yapılanları eleştirir.
Bu asla suç sayılmamalı.
****
Gazeteciler düşüncelerini açıklamaları nedeni ile linç edilmemeli.
Atatürk gazetecilerin görev ve sorumluluklarının için;
"Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır. Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz." demişti.
Gazetecilerin topluma karşı görev ve sorumlulukları vardır.
"Basın milletin, halkın ortak sesidir."
****
Küresel ısınmaya bağlı olarak kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız.
Kuraklığın önüne geçilmesi açısından kar yağışı önemli.
Kar 'hayat' demek.
Kar bir yandan berekettir ama; diğer yandan eğlencedir.
Kar yağışı ile çoluk çocuk sokağa çıkar, kar topu oynanır, kardan adamlar yapılır.
Kar neşedir...
****
..Ve kar oyunları...
Kar bazıları için de siyasi rakiplerine sayma sövme aracıdır.
Troller kar üzerinden linç kampanyası düzenleyerek yalan yanlış bilgi ve görsellerle saldırıya geçerler.
Bu defa hedefleri Eskişehir merkez belediyeleriydi.
..Ve yapılan algı operasyonunu açığa çıkaran gazeteciler...
Yazık ki; iktidar partisinin bazı yöneticileri de katıldı bu oyuna.
Kar oyunları hoşlarına gitmişti.
****
Ama; silah geri tepti.
Söğütönü köyünde çekilen bir fotoğraf dışındaki göreller ne zamana, ne de şehre uymuyordu.
Kaldı ki; Olağanüstü kış koşullarında Eskişehir'deki belediyeler karla mücadelede ellerinden geleni yapmaya çalışmıştı.
Elbette; eksik kaldıkları yerler oldu, ama durum hiç de aktarıldığı gibi vahim değildi.
Kar savaş oyunlarının şimdilik galibi yok.
Ama; mağlup belli...

ALTIMIZI OYMAYIN!... 
Sevinç Mahallesi'ne kömür ocağı açılacak.
Bu kömür ocağının açılmasını yerel halk istemiyor.
"Altımızı oymayın!" diyorlar.
Haklılar.
****
Alt oymanın pek çok anlamı var.
Öncelikle açılacak ocaklar Kent merkezini ve 2 ilçe ile birlikte ve 7 mahalleyi etkileyecek.
Otlaklar, yer altı suları ile birlikte havamız da kirlenecek.
Meralar yok olacak, bu verimli topraklardaki sulu tarım bitecek.
****
Eskişehirli daha önce kömürlü termik santrale karşı verdiği mücadeleyi bu defa da kömür ocağı için veriyor.
Eskişehir halkı altlarının oyulmasına karşı direniyor.
Kentte hava kirliliği 1990-95 yıllarında en yüksek seviyeyi gördü.
Nedeni; ısıtmada kullanılan kömürün kalitesizliğiydi.
Kentte yasak olmasına rağmen kaçak kömür kullanımı şehrin havasını solunamaz hale getirdi. 1990’lı yılların ortalarına kadar Kış döneminde hava kirliliğinin yüksek seviyelere ulaştığı Eskişehir’de kömür denetiminin ciddiye alınması ve doğalgaza geçişle sorun çözüldü.
Eskişehirli o günleri geri dönmek istemiyor...