Her mahallede en az 3-4 bakkal dükkanı vardı.
Mahalle bakkalının işleri zorlaştı ve sayıları azaldı.
Mahalle bakkalı mahallelerin vaz geçilmeziydi.
Onları dükkan ismi ile değil, kendi isimleri ile bilirdik.
Onlar; Ali bakkal, Veli Bakkal, Hacı bakkal diye anılırdı.
Hepsi güler yüzlü insanlardı.
Zincir marketler yüzünden ürün çeşitliliği azalsa da mahalle bakkalının yeri başka.
****
Cep telefonları yokken, ihtiyaç duyulduğunda bakkalın telefonunu kullanırdık. Jeton olarak kullanılan 25 kuruşu kedi kasasından çıkarıp verirdi.
Tartı namustu.
Şekeri, pirinci tartar, kepçe ile fazlasını koyardı.
Bakkal ile pazarlık edebilirdin.
Ürünler net fiyatlardaydı, fiyat etiketlerinde kafa karıştıran 90-99 kuruşlar yoktu.
Öyle caf caflı indirimler yoktu ama; aldıklarınızı topladıktan sonra, yekünden kusürat'ı silerdi.
****
Veresiye vardı, aldıklarınız deftere yazılır maaş günü geldiğinde ödenirdi.
Ödeme gecikse de yüzünüze vurulmazdı.
Askıda ekmek diye bir şey vardı.
İhtiyaç sahipleri askıdan alırdı ekmeğini.
Vatandaşın katkıları ile büyüdü bu kampanya.
Askıda veresiye ve faturalara evrildi.
****
Bakkallar muhtarlardan önce gelirdi.
Adres sorabilirdiniz.
Emanet bırakabilirdiniz.
Bir zarar gelmezdi, işiniz bittiğinde geri alabilirdiniz.
****
Ayrıcalık yapmazlardı.
Bir dönem, tüp yoktu, bir dönem margarin ve tekelin filitreli ürünleri. Tezgah altından müşteriler arasında ayrım yapmadan eşit olarak dağıtılırdı.
Çocuklar kıstırma yapmak için iki bisküi, bir lokum isterdi.
Hiç gocunmaz verirlerdi.
****
Sizin ne istediğinizi ne istemediğinizi bilirdi, bazen 'size yaramaz' derdi.
Gazete bayiliği de yaparlardı.
Kapı önünde gazeteyi yıpratmadan okumanıza ses çıkarmazlardı.
Kısacası mahalle bakkallarında her hangi bir zincir markette sahip olunmayacak bir lükse sahiptik.


ÇİFTE STANDART... 
Devletin Bakanı herkesin aşı olması gerektiğini söylüyor.
Devletin valisi aşı karşıtlarına miting izni veriyor.
Bu çifte standarttır...
****
Sağlıkçılar miting yaparken alana maskeleri yüzünde, HES kodlarını okutup gelmişler.
Aşı karşıtı olanların ne maskesi var, ne de HES kodu.
İşte bu da çifte standarttır...
****
Yerli üretici tüm zorluklara ve üretim maliyetlerinin artmasına rağmen üretimi sürdürüyor.
Ama; ürettiğini satacakken, yabancı üreticinin mallarına ithalat izni verilmesi;.
Çifte standarttır...
****
Pek çok ile bağlantı ve çevre yolları kısa sürede tamamlanırken;
Eskişehir'de trafik sorununu önemli ölçüde çözecek olan çevreyolunun yapımına 7 yıldır başlanmaması;
Çifte standarttır...
****
Eskişehirspor 3 Temmuz sürecinin mağdurlarından.
Syah kırmızılı kulüp TFF tarafından hak ettiği halde Avrupa kupalarına katılmasına izin verilmedi.
Kulüp prestij ve büyük paralar kaybetti.
Diğerlerinin aksine; ne itibarı, ne de maddi kayıpları iade edilmedi.
Bu bir kulübe yapılmış en büyük haksızlık;
..Ve çifte standarttı...