Son günlerde il idaresi ile yerel yönetimlerin karşı karşıya gelmelerine yol açan ve şimdilik “dondurulmuş” görünen “mahalli kriz” yaşadık.
Odunpazarı Belediyesi’nin kullanımındaki Kurşunlu Külliyesi’nin kaymakamlık tarafından kapatılma girişimi ve başkan Kazım Kurt’un eyleme geçmesi.
Eskişehir, başkanın eylemine sahip çıktı, tepkiler çoğaldı ve gelinen noktada ilgili idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararının uygulanmasıyla konu yargı sürecinin sonuçlanmasına kadar gündemden çıkmış gibi oldu!
Yargı süreci sonuçlanınca zaten meselenin tartışılacak yanı kalmaz; zira verilecek karar nasıl olsa uygulanmak zorundadır. Mantık, bugün belediyenin lehine yürütmeyi durdurma veren yargının, nihai kararı verirken de aynı biçimde davranacağı yönünde.
Ancak bu süreçte ortaya atılacak iddialar, argümanlar, bilirkişi görüşleri ve bugün akla gelmeyecek başka etkenler tersi karar çıkmasına da yol açabilir.
Bugün tartışma, sona ermiş gibi görünse de kamuoyunda “tortu” bırakmıştır. Odunpazarı belediyesinin “kimde” olduğunun il idaresi tarafından gözetildiği iddiaları ortaya atılmıştır. Bu iddialar doğruysa, meselenin ileride de bir şekilde gündeme gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Aslında bu konuda hakkaniyetli olmak için, konuya doğrudan “şehir” açısından bakmakta yarar vardır.
* * *
Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Eskişehirliler için her zaman, şehrimizin bugününü 500 yıl öncesine bağlayan bir simge olarak görüldü ve övünç kaynağı oldu.
Külliye, bir yandan günümüzde Türkiye’nin her yerinden gıptayla bakılan bir kent olan Eskişehir’in son yarım “milenyumluk” tarihsel birikiminin tanığı.
Aynı zamanda, Osmanlı’nın en parlak dönemlerini yaşadığı 1520’li yıllardan bu yana şehir halkının toplumsal-kültürel gelişimindeki çeşitliliğin kaynaklarından biri.
Bir başka deyişle, Eskişehir’in yüzyıllar içinde gerçek anlamda bir şehir oluşunun değişmeyen, değiştirilemeyen yapılarından: İbadethane, mevlevihane, mektep, medrese, kervansaray, imarethane, aşevi.
Yapımı tamamlandığından bu yana, şehirdeki nice tarihi gelişmelere, yükselişlere ve çöküşlere, mutluluklar ve acılara, işgallere ve kurtuluşlara, saltanata ve cumhuriyete de tanıklık etmiş aynı zamanda.
Bu şehrin 500 yıl önce de gerçek şehir kültürüne sahip olduğunun kanıtı.
Aradan geçen bunca yüz yıllık zamanda bu şehirde doğanlar, ölenler, dışarıdan gelip yerleşenler ya da gidenler olmuş. Hepsi şehrin havasını soluyup ekmeğini yemişler, suyunu içip sokaklarında yürümüşler, külliyeye beğenerek bakmışlar, önünden geçmişler, şadırvanında abdest alıp camiinde namaz kılmışlar, medresesinde eğitim yapmışlar, imaretinde yemek yiyip mevlevihanesinde sema dönmüşler.
İnsanlarımız, şimdi de tarihten gelen böyle güzel bir mimari yapının, güzel ve yararlı işler için kullanıldığını görerek mutlu oluyorlar.
Odunpazarı Belediyesi de, Külliye’nin kullanımı konusunda üstlendiği zor görevi geçmişte ve bugün başarıyla yerine getirdi.
Bu işi “belediye” yerine getirdi, çünkü Kurşunlu Külliyesi Eskişehir’in yerlisi.
Bütün bunlardan dolayı, valilik, yalnızca külliye’nin tarihi dokusunu ve özelliklerini “fiziki olarak” korumakla görevli olmalı .
Kültürel amaçlı “kullanım” konusunda ise en iyi seçenek Odunpazarı belediyesi.