-Bütün araçlar kırmızı ışıkta dururken, durmayan, yaya kaldırımı ve yaya köprüsü demeden süren, tek yönlü yolda ters yönden gelen moto kuryelere kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Bütün araçlar yan yoldan tek sıra halinde ana yola çıkmak için seyrederken, sağdan ve soldan hızla gelerek uyanıklık yapmaya çalışan ama ana yol çıkışını da tıkayan araçlara kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Kaldırımların üzerine, engelli rampalarının önüne, yaya geçitleri üzerine araç park edenlere kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Tek sıra araç parkının yanına dörtlüleri yakarak durmayı kendisine hak gören ve böylece trafiği kilitleyen sürücülere kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Trafiğin en yoğun olduğu caddelerde sol şeridi parselleyen, kavşağın ağzında yolcu alıp dakikalarca yolcu indiren, bu arada trafiğin içine ettiği umurunda bile olmayan taksi şoförlerine kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Alışveriş yapacağı dükkanın 10 metre ilerisinde park yeri varken, getirip dükkan önüne, hem de ikinci sıraya aracını koyanlara kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-İki dakika mal indirip bindirme hadi neyse de, aracı yol ortasında bırakıp çay kahve içip laklak yapanlara kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Araç trafiğine kapalı olan tramvay güzergâhına sırf resmi plaka takıyor diye yayaların içine dalan araç sürücülerine kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Durup dururken uzun uzadıya kornaya basan, Şahin araçlarla drift yapan, camları ve müziği sonuna kadar açıp bağırtanlara kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
-Otobüs duraklarının önüne araçlarını koyan, dubaların üzerine çıkan, sokak aralarında bile hız yapan sürücülere kimse bir şey demeyecek, bir şey yapmayacak mı?
***
Tüm bu anlattıklarımızı yapanlara ve bu yaptıkları ile şehir trafiğini Hindistan trafiğine çevirenlere anında cezayı basacak kimse yok mu bu şehirde?
***
Yoksa niye yok?
Varsa niye gereğini yapmıyor?
ÜNİVERSİTELERİMİZ VE MEMNUNİYET...
Kısa adı ÜniAr olan Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı her yıl üniversitelerin memnuniyet araştırmasını yapıyor ve sonuçlarını yayınlıyor...
***
2025 yılına ilişkin memnuniyet araştırması sonuçları geçenlerde yayınlanmış...
Yayınlanan araştırma sonuçlarını inceleyerek, Eskişehir'deki üç üniversitemizin ne durumda olduğunu görmek istedik...
***
Baştan ve üzülerek söyleyelim ki; yapılan araştırmanın sonuçları, üç üniversitemizle ilgili memnuniyet oranının hiç de iç açıcı olmadığını ortaya koyuyor.
***
Zira...
136 devlet üniversitesi arasında genel memnuniyet araştırmasında Anadolu 31, ESTÜ 38, ESOGÜ ise 93’üncü sırada yer almış.
***
Vakıf üniversiteleri de dahil 200 üniversite arasında genel memnuniyet araştırmasında ise Anadolu 52, ESTÜ 64, ESOGÜ ise 145’inci sıraya yerleşmiş.
***
Görüldüğü üzere, şehrimizin üniversiteleri memnuniyet konusunda biraz sıkıntılı bir durumda.
Umarız her üç üniversitemiz de bu araştırma sonuçlarını dikkate almayıp görmezden gelme yerine, meseleyi ciddiye alıp kampüslerin içindeki memnuniyeti artırma yolunu tercih ederler...
SİYASETTE TUTARLILIK İKTİDAR HIRSININ ÖNÜNDE OLMALI
Son dönemlerde siyasi arenada yaşananlar, Türkiye'nin siyasi kültürünün ne kadar karmaşık ve sıkıntılı bir yapıya sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Partilerinden istifa edip başka partilere geçen siyasetçiler, adeta siyasi bir ticaret yapar hale geldiler. Bu durumu eleştirmeden geçmek, bu karmaşanın üstünü örtmek anlamına gelir ki bu da asla kabul edilemez.
***
Parti değiştiren siyasetçiler, genellikle "görüş ayrılıkları" veya "yeni hedefler" gibi bahanelerle siyaset sahnesinde kendilerine yeni bir yer arıyorlar. Ancak unuttukları bir nokta var ki; siyasette istikrar, güven ve sadakat gibi erdemler kişisel çıkarların önüne geçmelidir. Bir partiyi kuran, onun temellerini atan ve ideallerini paylaşan bir kişinin, iktidar hevesiyle kısa sürede başka bir siyasi oluşuma geçmesi, bu değerlere büyük bir ihanet anlamına gelir.
***
Elbette siyasette değişim ve dönüşüm kaçınılmazdır. Ancak bu değişimlerin arkasındaki motivasyonlar çok önemlidir. Eğer bir siyasetçi yalnızca güç peşinde koşuyorsa, o zaman halkın güvenini sarsmış demektir.
***
Unutulmamalıdır ki, halk yalnızca seçim döneminde değil, her zaman kendi temsilcilerinden tutarlılık ve dürüstlük bekler.
***
Kısacası, siyasette tutarlılık ve samimiyet, iktidar hırsının çok çok ötesinde olmalıdır.
***
NOT - Yapay zekâ ile konuşurken “Şu partilerinden istifa edip başka partiye geçen milletvekillerine çok ayar oluyorum. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?” diye sormuş oldum, yukarıdaki düşüncelerini sıralayıverdi...