İlk çağrı, Odunpazarı Belediyesi Basın Danışman Arif Anbar’dan geldi;

-Başkan Kazım Kurt yarın önemsenen bir konuya ilişkin basın toplantısı yapacak!..

Önemli, önemsiz fark etmez konunun ne olduğunu sormak adetimdir;

-Sanayi Çarşısı Kentsel dönüşüm projesiyle ilgili son gelişmeler…

İkincisi Büyükşehir’in basın bürosundan;

-Başkanımız Büyükerşen yarın bir basın toplantısı yapacak;

Duyuruların arasında 5-6 saatlik bir fark var. Bildirilen başlama saatleri arasında ise sadece 1 saat; 10.30 – 11,30!.. Nitekim öyle oldu, ama ikisi de beklenilen zaman sarkmasıyla gerçekleşti.

En önemli kentsel dönüşüm…

Odunpazarı Başkanı Kazım Kurt’un, seçim döneminden beri “önemsediği” konu, şehircilik anlamında şahsen benim de önemsediğim bir projeydi. Başkan Kurt, seçilip koltuğa oturduğunda buna ilişkin ilk adımların atıldığını yine böyle bir basın toplantısıyla paylaşmıştı;

-İmar yasalarının öngördüğü şartlarda 5000’lik planlarının yapılması işi, İstanbul’da uzman bir şehircilik kuruluşuna verildi.

En geç bir yıl içinde bu çalışmanın tamamlanacağını, uygulama planlarına geçileceğini de eklemişti açıklamalarına…

Çalışmalar “kentsel dönüşüm” kapsamında yürütüleceği için hem hazırlığı, hem de meclislerden geçirilmesi gerekeceğinden uzayabilirdi. Kazım Kurt’un ve yüklenici kuruluş temsilcisinin açıklamalarından bu ilk aşamanın geçildiğini öğrendik. Aynı zamanda Büyükşehir Meclisindeki görüşülmesi öncesinde;

-Büyükşehir’in İmar Komisyonunda nedeni anlaşılmaz bir “ele alıp ve raporlaştırıp” meclise gönderme savsaklaması!..

Gayrı resmi gerekçeyi de Başkan Kurt’un anlatımından öğreniyoruz. Hem bunu hem de yanıtını;

-Planın içi boş demekteler. Yanı sıra da bu görüşle çelişen itirazları da (birilerinin kayrıldığı gibi) var. İçi boş plandan bunu nasıl anlamışlar?”

Öyle ya, “binlik” uygulama planlarını görmeden, öne sürülecek “içi boş” bir gerekçe!..

Anladığım konun bu bölümüne ayrıntılarıyla devam edeceğiz. Şimdiden söyleyelim;

-Can sıkıcı bir durum!..

Kime yararı, zararı olacak?,,

Yılmaz Hoca’nın basın paylaşımı ise yine bir “kent planlamasıyla” ilgili;

-Kentin 20-30 yıllık geleceğine yol çizecek 25 binlik üst planlar!..

Malum; o planın ilki, özellikle Muttalıp yöresinden gelen “organize itirazlar” nedeniyle bir anlamda “kadük” olan planın yerine yenisi yaptırılmakta. Bu gerçek, aynı zamanda Büyükerşen muhalifleri tarafından (kendisi Yılmazafobi olarak tanımlıyor) yeniden gündeme getiriliyor. Al sana yeni ve boş bir polemik konusu daha;

-Hiç de kent yararına olmayan bir polemik!..

Can sıkıcı bir durum yani. Bakılırsa; başlatan da yeni milletvekilimiz, son yerel seçimlerde

-Büyükerşen’in karşısında AKP Başkan adayı Harun Karacan!...

Konuyla ilişkin Karacan’ın bir özelliğini de basın toplantısında dosyalarla Yılmaz Hoca açıklıyor;

-Kendisi Ticaret Odası Başkanlığı sırasında 25 binlik planlara 2 binin üzerinde kişi itirazlarını organize eden kişidir!..

Basın toplantısının gerekçesi bu işte!.. Bir gün önce sayın Karacan yine medya aracılığı ile plana ilişkin suçlamaları yanıtlıyor. Hele de bir gazetemizin manşete çektiği başlıkta ifadesini bulduğu şekliyle Hoca’ya yükleniyor;

-Yalana, dolana başvuruyor!..

Büyükerşen’in tepkisiz kalacağı bir durum değil. Nitekim 5-6 kadar dosya ile ve basın araçlığı ile Eskişehirlilerin karşısına çıkıyor;

-Bir başka can sıkıcı durum daha!...

***

Yalan-dolan” suçlamalarına ilişkin yanıtları bugünkü gazetelerden okuyabilirsiniz. Benden bugünlük bu kadar. Kent adına “iki önemli konu” kuşkusuz bizim köşenin de ilgi alanı içinde olacak. Öyleyse bugünlük noktayı koyalım;

-Aktarılan ifadeler, kent adına bir şeyler yapılması adına hiç koşuma gitmedi…