Bu taraftar çok şey yaptı bu takım için...
'Direniş' dedi.
Direndik, ama olmadı.
Slogan değişti..
'Diriliş' denildi.
O da tutmadı.
'Son direniş!' de sözü de yeterli olmadı.
2. Lige düştük.
Bugün 3. lig yolundayız.
****
Artık yeni bir şeyler söylecek, yeni sloganlar bulmak zorundayız.
Çünkü bir tane Eskişehirspor var, başka yok!
Bu takım hangi ligde oynarsa oynasın fark etmez.
Biz renklere sevdalıyız, takımın adına, mazisine ve geleceğine.
'Sokakta oynasalar izleriz!'
****
Bugün gelinen nokta sürpriz değil.
İçi boşaltılmış bir kulüp...
Para yok, borç çok.
Futbolcu kaynakları kurumuş.
Yönetimin eli kolu bağlı ve dış destek yetersiz.
Ne bekliyorduk ki...
Bu takımın kalitesi 1. lige uygun değildi.
2. Lige de yeterli olmadığı çıktı ortaya...
****
Hengi ligde olduğumuzun önemi yok...
Taraftar küsmediği, takımı terk etmediği sürece varız.
Kırmadan dökmeden yanlış giden şeyleri düzeltmek zorundayız.
Bu şehri, şehrin dinamiklerini kulüple barıştırmak ve Eskişehir'de birlik ve beraberliği sağlamalıyız...

 

*****

BUGÜNE YABANCIYIZ... 
 

İki seçenek sunsalar.
Bugünkü dünya mı?
Yoksa eskisi mi?
Bugün yaşadığımız dünyanın zorluklarını gören pek çok kişi eskiyi tercih eder.
****
Televizyon yayınlarının siyah beyaz olduğu günleri.
Televizyonu olan komşuya telesafir olarak gittiğimiz yıllar.
TV soluksuz izlenirdi.
Yayınlar siyah beyaz ama; yaşamlar renkliydi.
****
Odalarımız küçük, balkon ve bahçelerimiz büyüktü.
Kahvaltıyı balkonda yapardık.
Salatalık, domates. biber ve maydonozu bahçeden koparırdık.
Kümesten yumurta...
Herşeyin tadı başkaydı o zamanlar.
Şimdikinde tatlı ve güzel...
****
Akşam erken yatardık.
Tek kanallı televizyon erken kapanırdı.
Kapanışta İstiklal marşını dinler, necefli maşrapayı bile bir süre izlerdik.
Büyük marketler yoktu.
Mahalle bakkalı vardı, meyve sebzeyi seyyar satıcılar kapıya kadar getirirdi.
Biz mahallemizdeki sokağımızdaki herkesi tanırdık.
Gerektiğinde yardıma koşardık.
Şimdi; aynı binadaki komşularımızı tanımıyoruz.