Her şeyi enerjidir ve bir titreşim hızı vardır. Bu  titreşim hızına frekans denilir ve her şeyin olduğu gibi bizim de kendimize özel bir frekansımız var. DNA kayıtlarımız, bilinçaltımız, enerji alanımız ve enerji bedenimiz bu frekansın temel yapısını belirliyor. Ancak frekansımız sabit değil. Yaşadığımız ortama, yaşadığımız olaylara, yediğimize içtiğimize ve  özellikle duygularımıza göre sürekli bir değişim gösteriyor. Duygularımız kişisel frekansımızı hızla yükseltebilecek veya düşürebilecek güce sahip. Dr David Hawkins, duygularımızla ve insanın nasıl etkilediğiyle ilgili yaptığı çalışmalardan sonra, temel bazı duyguların frekanslarını belirleyerek bir duygu skalası oluşturmuştur. Bu skalada:  

Utanç 20 

Suçluluk duygusu 30 

Umutsuzluk 40 

Acı ve keder 75 

Korku/kaygı 100 

Hayal kırıklığı 125 

Öfke 150 

Kibir/gurur 175 

Cesaret 200 

Tarafsızlık 250 

İyimserlik 310 

Kabul durumu/affetme 350 

Anlam bulma/bilgelik 400 

Sevgi dolu olma 500 

Tam bir sevinç/huzur 540 

Her şeyin mükemmel olduğunu hissetme 600  

Aydınlanma 700 ile 1000 titreşimine sahiptir. 

Bir çok insan genelde 250 ile 300 arasında bir titreşime sahiptir. Yani genelde tarafsız olma durumu ile iyimser olma durumu arasında gidip gelir  frekansı. Ancak bu durumu korumak çoğu zaman kolay değildir. Herhangi bir nedenle bir öfke yaşarsanız titreşiminiz 150'ye inecektir, eğer korkarsanız daha da düşerek 100 olacaktır. Bu durumda frekansınızı yüksek tutmak için, odaklanmanız gereken duygular iyimserlik, kabülde olma, şükür, sevgi, huzur ve her şeyin mükemmel olduğunu hissetme duygularıdır. Eğer düşük frekanslı duygulara kendinizi kaptırarak bu duyguların sizi esir almasına izin verirseniz, bir süre sonra bu duygularla uyumlu deneyimleri hayatınıza çekmeye başlarsınız. Titreşim frekansınıza uygun insanları, olayları ve durumları hayatınıza çekmeniz en temel evrensel yasalardan birisidir. Sizin kişisel titreşiminiz 150 ise yani öfke frekansındaysanız bu titreşimdeki insanları kendinize otomatik olarak çekersiniz. Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz; binlerce Tv kanalı var ve her birisi ayrı bir frekansta yayın yapıyor. Sizin alıcınız hangi frekansa ayarlanmış ise siz ancak o Tv'yi izleyebilirsiniz. Eğer sevgiyi deneyimlemek istiyorsanız kendinizi sevgi frekansında tutmalısınız. Sizin frekansınıza uymayan insanlarla bir arada olmanız mümkün değildir. Bu nedenle siz değiştikçe hayatınızdan bazı insanlar gider ve yerlerine sizinle uyumlu başka insanlar gelir. Bu noktada yakınınızdaki kişilerle sizi bir arada tutan ortak bir frekans vardır ancak bu bilinçaltınızla ilgili olduğu için buna bazen anlam veremeyebilirsiniz. Sizin frekansınız değişince etrafınızdaki kişilerinde frekansının değişmesine yol açabilirsiniz. Her şekilde hayatınızda bir şeyleri değiştirmek için kendi frekansınıza odaklanmanız gerekir.