Mahmut Erdir, Necati Albay, Süleyman Servet Sazak…
…………
Murat Mercan, Muharrem Tozçöken, Cevdet Selvi…
……….
Kemal Unakıtan, Nedim Öztürk, Tayfun İçli…
…….
Süheyl Batum, Ruhsar Demirel…
……………
Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Nurullah Sazak…
……….
Eskişehir’de oturmadan Eskişehir milletvekilliği yaptılar…
……………..
Milletvekillikleri bitti, hepsi gitti…
…………..
Şimdi AK Partili üç vekilimiz var, Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu…
………….
Fatih Dönmez Bilecek doğumlu, Eskişehir’de oturmuyor…
……………
Ayşen Gürcan Burdur doğumlu, Eskişehir’de evi var. Ancak Eskişehir’de ikamet etmiyor…
………………..
Nebi Hatipoğlu Eskişehirli, O’nun da İstanbul Etiler’den ev aldığı ve orada ikamet ettiği söyleniyor…
………..
CHP’nin de üç vekili var, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan…
…………
Utku Bey üç dönemdir Eskişehir milletvekilliği yapıyor, ancak Ankara’da oturuyor…
…………
Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan Eskişehir’de ikamet ediyor…
………….
Özetle, bizler kendi vekillerimizi seçmiyoruz…
……………
Genel başkanların belirlediği isimlere oy veriyoruz…
……………
Sonra da saftirik saftirik…
………….
‘Bu vekiller Eskişehir’in sorunlarını niye çözmüyor?’ diye soruyoruz…

…………………..
BULU BULU
Kadın yeni evlenmiş, balayına gitmiş. Dağda kayak yaparlarken, çığ düşmüş, kocası ölmüş…
…………………
Kendisi kurtulup, yollara düşmüş. Dağın tepesinde bir kulübe görmüş. Kapıyı çalmış. Yaşlı bir kadın çıkmış. Genç gelin başından geçenleri anlatmış…
……………
Yaşlı kadın ‘Kızım ben sana yardım ederim. Ancak benim saf bir oğlum var. Fakat zararsızdır’ demiş…
……….
Kadın kabul etmiş. Akşam olmuş, yemekler yenmiş. Ancak o saf oğlan hiç gözükmemiş...
………………..
Kadın odasına çekilmiş, aradan yarım saat geçmiş...
………..
Kadın tam uyuyacakken kapı çalınmış. Kapıyı açmış, bakmış iri yarı genç bir adam…
………..
Kadın irkilip, çekinirken adam gözlerini kadının gözlerine dikerek 'Size parmak ve dudaklarımla hareket yapabilir miyim? diye sormuş…
………..
Kadın şaşırmış, 'Hayır' diyerek kapıyı kapatmış...
.............
Ancak adam tekrar tekrar kapıyı çalmış, bu isteğini tekrarlamış…
……………
Kadın sonunda bıkmış, ‘Tamam’ yap demiş…
………….
İri yarı adam, sağ elinin işaret ve orta parmağını kendi dudaklarına götürmüş…
………..
Sonra parmaklarını dudaklarına vurarak 'Bulu bulu' demiş, gitmiş...
……………….
NOSTALJİ

1940’lı yıllar Yediler. Sağda görülen Alaaddin Cami, solda ise Eskişehir Lisesi binası görülüyor. O tarihlerde parkın içinden açılan caddenin ismi Lise Caddesi…
………………….
GÜNÜN SÖZÜ

………………..
TEMEL’İN KÖŞESİ
TREN
Tren hızla giderken alarm sesiyle "zınk" diye durur. Bütün görevliler, yardım isteyen vagona koşarlar, bakarlar içeride sadece Temel var. Temel gelenlere gülümseyerek bakarak ‘Bir fincan kahve isteyecektim. Neden hepiniz zahmet ettiniz da…’