Tarihi Frigya uygarlığına kadar uzanan Eskişehir, geçmişte farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve her dönemde farklı isimlerle anılmış bir şehir olarak dikkat çekiyor.
Antik çağda bölgenin adı “Dorylaion” (Dorylaeum) olarak biliniyordu. Bu isim, özellikle Bizans döneminde önemli bir askeri ve ticari merkez olan bölgeyi tanımlamak için kullanılmıştır.
Dorylaion’dan Eskişehir’e
Dorylaion, Frigya bölgesinin kuzeybatısında, bugünkü Şarhöyük civarında yer alıyordu. Roma ve Bizans dönemlerinde bölge stratejik konumu nedeniyle sık sık orduların geçtiği bir üs haline geldi.
1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra bölgeye Türklerin yerleşmeye başlamasıyla birlikte şehir yeni bir kimlik kazandı. Selçuklular ve ardından Osmanlılar döneminde “Eski Şehir” adıyla anılmaya başlandı. Zamanla bu ifade birleşerek bugünkü “Eskişehir” adını aldı.
Tarih Boyunca Kültürel Miras
Eskişehir, tarih boyunca Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izlerini bünyesinde barındırdı. Bu köklü geçmiş, şehrin bugün sahip olduğu zengin kültürel ve mimari dokunun temelini oluşturuyor.
Şarhöyük kazılarında elde edilen bulgular, Eskişehir’in Anadolu’daki en eski yerleşim merkezlerinden biri olduğunu da kanıtlar nitelikte.
Modern Şehrin Tarihsel Hafızası
Bugün modern bir sanayi, eğitim ve kültür kenti olarak anılan Eskişehir, “Dorylaion”dan “Eskişehir”e uzanan bu uzun tarih yolculuğunda geçmişiyle bağını korumayı başarıyor.
Odunpazarı evleri, müzeleri, termal kaynakları ve üniversiteleriyle tarih ve modernliği bir arada yaşatan şehir, geçmişinden aldığı güçle geleceğe emin adımlarla ilerliyor.




